11
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
5843
Okunma
Mevkileri örselenen yıldızlardaki hüzün,
Yansır göz kapaklarına.
Karlı gecelerde büzülen yaşların pası,
Biriken lekeli kirler etrafımda,
Silinmez şehirlerden kan deryası.
Lanetli bir kavmin,
Yok oluşunu işitirken kulaklar,
Kıyılan canlara hitaben,
Korku zilleri ölüm telaşı,
Sarıyorken yuvalarını.
Sokaklar münakaşa yanığı,
Hüzün bulutu gülerken insanlar,
Uçmaya hasret kalan martılar,
Suçu olmayan özgürlüğün elleri,
Yıkılmaya mahkûm.
Kelepçe pranga da bir gençlik,
Dahası güler mi masum yüzler?
Kuşların sesini çağır demek isterdim,
O zaman görmezdi karanlıklar,
Güneşe maviliklere açılırdı yelkenler,
Yıllar buram buram karanfiller, begonyalar kokar,
Ayrılıklar işlemezdi kadere.
Güller serilirdi gökyüzüne,
Kocaman neşeler saçılırdı buselere,
Yıpranan anılar canlanırdı,
Mis kokardı düşler...
Harabeler arasında yine hafızam,
Büyük bir yangın hep yaşantılar,
Çalkantılar, travmalar başa bela bu terör,
Ufuklarda umutlar yitik,
Bir annenin gözyaşında saklı duygular,
İsyanlarım bunadır ağlayan mevsimlere.
Huzur sadece aşk,
Oysa kin kusuyor yeni dünya, eski dünya.
Taha Bilal Mustafa Kekeç