32
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
3209
Okunma


bütün duvarları pembeye boyadık
yasak olduğunu bile bile
parmak izlerimiz karıştı
evin her köşesine
küçük bir kız çocuğu ektik
balkondaki saksıların diplerine
büyümesini bekliyoruz şimdilerde
her gün su veriyoruz babamla
bembeyaz sakallarından anlıyorum
zamanın ne kadar eskidiğini
gözlerimiz hüzün şelalesi
kirpiklerimiz yağmur ormanları
değişmeyen tek şey
saksıdaki kurumuş toprağın rengi…
ayın karanlık yüzünde
saf tutmuş umutlarımız
yinede bekliyoruz
bildiğimiz tüm duaları okuyup
kapattık zarfın ağzını aminlerle
annesiz çocuklara
şifa niyetine…
anlamsız cümleler kuruyor gözlerim
bu aralar
galiba en çok seni özledim
biliyorum
hiç s ö y l e m e d i m
ve hiç söylemeyeceğim...
oysa
sessizliğin şifresini çözmüştük biz
annesiz çocukların resmini çizerken
ıslak kumlara
o hiç bilmiyordu
annelerin resmi
kara kalemle çizilirdi
üçüncü sınıf kitapların arasına
ben daha anlatmamıştım ona
annesiz kızlar büyümez saksıda
bundan ötürü küçüğüm
bundan ötürü
seni ıslak sevişlerim…
ama biz öğrenmiştik
acemi bir öğretmenden
alfabenin ilk harfinin H
ikinci harfinin E
son harfinin B olduğunu
ve bu üç kuşağın sonsuzlukta ayrı düştüğünü
aklımın odalarında
aykırı kitaplarım
yırtılmış defterlerim
kırmızı kaplı tımarhane günlüğüm
son sayfasına eklemişim
bir “im” eki için harcamışım ömrümü
sakın bakma anne gözlerime
bu ilk ve son yağmur alışım yüzüme…
şimdi sırf sen okuma diye
yaktım kırmızı günlüğümü
elimde şemsiyem
yürüyorum
kızıM bu gün sekizinde
kızıN bu gün
rüzgarın ellerini bıraktığı o şehirde…
(( elçin ))
5.0
98% (63)
4.0
2% (1)