41
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
4131
Okunma


susuyorum sevgilim !
yıkılmış bir göğün son kanat çırpınışları bunlar
mavinin düşbazlığında soluklanırken hüzün
sanrılı duvarlardan sıyrılır gölgeli zamanlar
uzak şehirlerin parmaklarından sızıyorum
gizemine !
ki...
ellerim bereketleniyor
yüreğimden öperken yokluğunun hıçkırıkları
kaç, mor gece geçer sokağımdan gözlerini yitirmiş
kaç, allı turnanın kanadı kırılır dudaklarımda
susa yazarken
virane kentlerin kör tümcelerini sayıklar nefesim
el yordamı ile ilerlerken
sokak lambalarında ışığın aldatmacası
soğuk yıkıntılar arasında
sığınaksız kalır düşlerim
buharlaşan gözlerimin tavana asılı uğultularında
susuyorum sevgilim !
çözülürken Meriç’in düğmeleri
boğazıma kadar ilikledim adıma yazdığın şiirleri
üşüyorum bu cehennemde
uzanırken selvilerin yaprakları üzerime
sendeledim bu gece
düşüne dokundum kirli parmaklarımla
uzun saçlı bir masal getirdim kucağına
ki ...
sularında arınsın dilim
affet beni Meriç
dem tutarken lehçelerimin kervanları
damağımda küflü tarihin
Rila dağlarında öğütülür cümlelerim
kırık bir tebessüm el sallarken
heybemde yarası yanık menekşelerime
damıtılmamış çocukluğumun nü resminde eskir feryatlarım
rüyalarım öznesini yitirirken
kabuslara konar kelebeklerim
susuyorum sevgilim !
harflerim dağılırken ıslaklığında
dinle !
ki ben !
Rila’nın asi kızı
Rodop’ların eteklerinde rüzgar toplayan
saçlarından yıldızlara sürgün edilen deli !!
düşe yazan
suya konuşan divane !!
yüreğime düştü düşeli ibadet bildiğim aşkın
uslanmaz şiir
ökçesinden mıhlanırken göçebe kelebeklerim
çatlar ayaklarımın altında toprağın rengi
mecalsiz kalır omuzlarım
ağıtlarımın tozu sırtımı sıvazlarken
dize gelir hırçın payduşkalarım
asılırım kendi söküğümden
// ve bil ki sevgili
ben hala !!
ünlemlerin kırık nidalarından yazıyorum sana
satır aralarındaki her damlada
yıldızlar doğuruyorum sabaha
kanatsız göklerde
"bir gecenin bin yıla tekamül ettiği anlarda"
anla...
5.0
100% (41)