1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
978
Okunma

Belki; ezilmişliğinden di, ayrılık adının yüreğine hançer oluşu..
sevgili;
kurudu yaprak döken yanımız
geçmişin tozlu sayfalarıyla beklerken sen, kar düşmeyen kentte
ben güneşten medet umar
ömrümün üşüyen zamanlarını ısıtır
içimden doğma sana olan yangınından olma alevleri
küle çevirip savuruyorum bir bir
sustuğum toprakta filizlenemiyor cümleler
alıp başını gidiyor yoksul diyarlara
say ki;
anne karnında çekilmiş
siyah beyaz fotoğraf gibi gölgemiz
var ile yok arası gibiyiz
düşmedi dudak boşluğundan
dilin ucundaki kelimeler
ki sevgi arası harfler boyun eğsin ten yarasına
alacalı rüyaların ülkesiydi gözlerin
aklımın en ücra köşelerinde gezinirken ismin
boydan boya çiziyorum yankısı kesilmiş gülüşleri
firari uykularımdan arta kalan zamanlara
tut ki ;
hiç sevmedik bizi
taşa toprağa dönsün ki yüreğim
yazmaktan hiç vazgeçmedi kalemim
ve boyun eğmedi şuursuz şiirlere
tanıdık acılar
şimdi gel zifir kokan sevdam
gel gör tuz bastığım aşk-ı viraneni
s.ç
5.0
100% (11)