17
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
2272
Okunma
ve
bu gece yakmalıyım belki de..
…
(romayı)
-yakarım bilirsin- (!)
//
kaldırmadı aylardır yemenisini utangaç güneş
surat asan zemherinin koynundayım
sol yanıma karanlık raylar döşedi uzaklar
gidiş hep kendime
dönüşü olmayan soğuk iklimlerde
üşüyorum!
çengiler geçiyordu ruhumun patikasında
orta sayfa magazin haberleri gibi flaş patlıyor beynimde
düşünceler şah damarıma sıçrıyor çekirge gibi
bir uçuyor ülkemin satılmış dağlarına
bir konuyor çukur ovasında ki kekik kokulu yaylasına
bir tarafım anarşik
bir tarafım faşist
bir tarafı elinde kalmış son hasadını ateşe vermiş köylü gibi sosyalist
belki de;
kırılma noktasında konuşlanmıştı kılıç kalkan oyunu
hayat bir oyunsa, ben çöp bacaklı "pinokyo"
yamalı pijamasını çıkarmış sokak çocuğu gibi
sokak ortasında çırılçıplak
isli semaverin ateşinde yanan meşe odunu
dokunsan ağlayacak içimde ki çocuğun kırıntıları
isyanımda yırtıldı lodoslu gecenin bağrı
yıldızlar ağlıyor / aşk söylüyor
kemiğe bürünmüş vicdanlar horluyordu
ansızın titredim/
ki;
biraz zencefil
biraz karanfil
biraz da limon
şekeri sen/
kış çayım
yüzümü okşayan şubat kadar
kısa ömrün rıhtımı
yıldızların ahenkle kavuşmaları kadar
asil akarken gece gün/eşine
bir yalnızlık korkusu/yokluğun su sesi kadar kırılgan
kumsuz cam kadar saydam
rüzgarın dağıttığı yağmur kadar şeffaf
bir sen geçti ben den
şubatı beş geçerken…
Ümmü AŞCI
(ÜMA)
5.0
100% (17)