13
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
2299
Okunma

ve kadın
pencere kenarına ektiği
aşkı suladı bir gece vakti
kurumuş dudaklarıyla
yarım ağzından öptü ayı
yorulduğunu hissetti kadın
elini kanayan acısına götürdü ki
gerçekliği
ayan beyan tükenişini sezinledi
hüznünü öbekleştirdi...
o hep yanında taşıdığı
beyaz mendil ile
hemen örttü üzerini
kavuşma duygusuyla
kapattı her bir yerini
tutmadı
açıldı yara
açıldıkça da
bulaştı tüm vücuda...
etrafını saran karanlıkta
el yordamı ile geçti
içinin tünellerini
saçlarını saran avare bir hoşlukta
sendelerken
bıraktı kendini rüzgara
deniz kokusu ceplerinde
yürüdü yalnızlığa...
anlamsızlığın sızısı bulaştı dudaklarına
sildikçe elinin tersi ile
umutsuzluk yayıldı
yüzünün kıvrımlarına
yüzü güneş
yüzü aydan bin parça…
çok uzaklardan geliyordu adamın sesi
yorgun kisvesi
sırtında yamalı urbası
söküldükçe sökülüyordu
gövdesindeki ağaçların kökleri
lakin
dimdikti bakışları
kadife tenli bir kemanın
son bestesini çalıyordu kirpikleri
gözlerinde gri bir ülke
keşfedilmemiş güneşin renkleri
yer değiştiriyordu her şafakta
alnının terleri
denize sevdalı adamın yeminleri...
tam vazgeçmişken
bir düş perisi
tuttu
gölgemi kaldırdı yerden
ve göründü adam
sisli dağların ardından
ağrıdan edirneye
aynı dilin ezberinde
sesleniyordu
coğrafyamın tüm renklerini
özgürce
ki özgürlük
toprağa meyilli kalemin bir mucizesi...
ve kadına uzandı elleri
ciğerlerinde tüterken yalnızlığın dumanı
üfledikçe soğudu yaraları
kabuk bağladı soluk yüzlü gelinin
buzdan masalı…
M.Toker & Elçin
teşekkürler şairim...
5.0
100% (23)