32
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
2784
Okunma


Dedem derdiki:
-Yaşarken umudu sağmaya çalıştım;
-Korkmadım, koşmadım, ağlamadım
-Böylece alınyazıma takılı kaldı adım
-Okşandım doyumsuz mâi gecelerce.
Çok gördüler bana helalinden hayallenmeyi!
En çok; direnişim, alınyazım
Ak toprağıma yabancı bırakıldım.
Torunum: İnsan dediğin
bekaya at koşturan süvari
gövdesi yarılmaya hazır çınarda
yuvalanan budaktır tıpkı benim gibi:
Ruhum ölümsüz güzellikten sıyrılacak
dicleye, fırata savrulup, tabiatın nabzına vuracak
zamanı geçip eşsiz yankılara bölünecek ahtim
ölümlü hazlar mırıldanarak dökülüp
kapı kullarını aşıp ahiretine yürüyecek.
Bütün ormanı içgüden yüzyıllık hırıltılar
servi dibinde ağıt büyütmeme neden oldu
boyun eğmeyi bilmeyen dallar çoşkuyla eğildi
pırıltılar nefes kesip çıktı kuruyan yapraklardan
toprak aşısını aldı sararan yapraklardan
karıştı yağmurla kırgın düşlerim
ürperdim sıla gurbet arası
masal enginliğiydi yani bütün hayatım.
Torunum: Varlığın ve hayatın yufka direnci
uçuştu bağrımdan ufuklar çağırıyor biliyorum
durmaksızın ıssızım ve alacalı aydınlık
bir sade, küçüğüm yani; karlanınca dağlarım
Torunum: Özlüyorum yurdumu
manolya kokan gecelerini!:
Mezopotamyamın.