10
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1542
Okunma

ay çınlamaları dolu gece
güvercinler öfkeye kanatlanıp
intiharlı parıltısıyla yalnız döneliyor
tünediği söğütlü salkım gölgesini
sonsuz ilham olup giriyor
gökyüzünden dönen yankı
kalp içre
gecenin ortasında yalnız değiliz
yanıyor ay ışığı ebedi yangınla
sevildikçe erişilmez olan ilk rüya
her şeyin durulmuş yarısında kar ile eriyor
İnce buzla örtülü ova
beyaz cennet kalıyor geriye
kanatlarımızın susuş nedeni
yılkıda bulduğu sancı sadece
bilmiyor bunun hicret olduğunu
can çıkmıyor yollar çıkıyor ölüme!
evrenin aynasında
çıtırtıyla kovalanan peşimiz
böyle eksik şiirlerden süpürülmüş
çekilir simsiyah köşesine;
doğulu çok uzak kimsecikleriz artık
bir avuç beyaz gökyüzünden
düşlerini döken
ağlara akıtılan bir deniz gibi
yalın zehirdir bu hüküm
kurşun
iğne
tuz
kirli ışık gibi
yelkovan akrebi gezdiriyor
gölgemizi ağırlıyor önce
aydınlanmıyor
kararıyoruz!
geziyoruz mercanlı mavilikleri
vakitli vakitsiz.