13
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1656
Okunma

kirli gün bulantısı yüzünden
karın ağrısı çekiyordu gece
başka baharların insanları
rüyalarında görüyordu aşkı
sabah topladıkları hiçler
gövdelerini ağırlaştırdıkça
daha bir sus oluyordu ortalık
buz beyazı sessiz bir kuşun gölgesi geçti evlerin üzerinden
ölüm ve ışık bedenleri ürperten korkuları okşadı
bir rengi var mıdır düşlerin?
sokak lambaları titreyedursun
yaşamak sıkıntısı giderek kayboldu narin bir renk arasında
sen uyan sevgilim
gözlerimi indir bulutlardan
yıldızları delirttim
bakmazsam düşeceklermiş gibi
sığındım yoldaşlıklarına
gözlerimden çok korktular
savunmasızlığım çocuk olmak isterken
ben göğün çaldığı rüyamı arıyordum
an
terli sözcüklerimi üzüyordu
konuşamıyordum
sen uyan sevgilim
kimsesi kalmamış türküler gibiyim
ne var ağzımın içinde
beni tanıyorsun
özetini çıkarabilirsin acıyan yerlerimin
hadi
kazı içimdeki kenti
hayallediği dünyayı özleyen yollarımda yürü
aklımı kurtar binlerce kere çıldırdığım
asabi sokak aralarından
iliğime yapışan cenazemin kokusundan
hiçliğe uzanan marazlı duyularımdan
siyah karanlık bir uyku boşalırken şehrin ağzından
yüreğimde biriken curcuna
bedenim ve ruhum
ve milyonlarca sus
seni bekliyor konuşmak için
sesimde büyümek ister misin
sevdalar kelimelerde gizli
tutup bileklerinden haykırmak istediklerimi
dinler misin...
Ben susarken kış gelmiş
Sesim renklensin yaza kadar...
5.0
95% (19)
4.0
5% (1)