18
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2127
Okunma
//...dudakların ıslak kelimelerimi öptüğünde
uyuyordum ben
asırlık bir çınarın gölgesinde
malum sessizliğin muammalı gülüşlerinde...//
sen söyle bu gece
bütün efkarlı şarkıları
kar yağsın sazının tellerine
hüzün işlenirken
ilmek ilmek aşkın buğusuna
üşüyen ellerim kalsın sol yanında
sesin okunsun
düşlerimin pembe beyaz odalarına
kapat kapıları
içten içe
kitapsız aşklar yutağın da
yanalım çırılçıplak kalmışlığımıza…
yosun tutmuş duvarlarda ara
deniz kokusunu
el sürülmemiş hatıran
yaprak yaprak açılırken
gecenin koynuna
biraz t u z biraz u m u t
en çokta kırmızı değsin göz pınarlarımıza
saf ve berrak
canımın ardı de bana
ardın sıra yürürken
perperişan yırtılan yokluğun
zamanın duranlığında
iki yüzlü mutluluklar aksın
iki damla yaş olup
şarkıların ahengine…
ben oradaydım
yanı başında
ortalığa saçılmış kelimelerimle
yanayakıla seni arıyordum
gecenin kör vakitlerinde
yar olmadıkça yaralarıma
su vuruyordum
avuçlarımdan kanayan gitmelerine
gittin
gittin de
gittiğin yollar seni geri getirmedi mi sevgili…
gittin de bittik mi sandın
ruhum ruhuna eş
yüzün yüzüme güneşken
gittin de bittim mi sandın sevgili…
ki...
sen beni unutamazsın
rüzgar aldın saçlarımdan
istesende
kanatsız uçamazsın…
belki sende
belki bende
belki de aramızda uyuyor
dil yarası denen bu münasebetsiz öfke
belki de
dudaklarına yayılmış anason kokusunda
teninin kavruğuna sinmiş
iç çekişlerimizde kanar bu sevda
geceden sabaha
nefessiz…
olmadı mı sevgili
yenildik mi ayrılığın en koyu tonuna
ağır mı geldi omuzlarımıza kirazın dalları
veremedik mi sırt sırta bulutların kucağında
açık mı kaldı ellerimiz duaya
o vakit
bırak
ağzımız kurak
dudaklarımız yanık koksun
bırakta
ayrılıkta anılsın adımız
yan yana ve ıslak…
5.0
100% (21)