3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1211
Okunma

Maviliklere sarıyorum sessizliğimi
Gönlümün kıyısına vuran hırçın dalgaları
Bulutlardan düşen yıldırımları
Sayıyorum hayata korkusuz savruluşlarımı
Bozduğum yeminler ile çoğalıyorum
Ömrümün çapraz kurların da
Çeşit çeşit anlamlar buluyorum
Yenilmediğim vedaların satırların da
Sığınıyorum içimde kaybolmayan çocuğa
Bir tek o anlıyor çoklu kimsesizliğimi
Sorgusu bitmeyen çelişkiydi, gönlün yaralanması
Savunmasız dertlerden arta kalan acılardan doğar insan
Kalabalık kentin çıkmaz sokaklarında kaybolmuş
Kınına sığmayan öfkemin esiri, suskun çığlıklarım
Karaladığım beyaz satırlarda beliriyor
Yorgun gözlerim
Yorgun, bulanık ve karmaşa
Feryadı duyulmaz yaşanmışlıkların
Soğuktur ölümün adı
Yargısız infazların idamı acı
Susmuşuz sorulan sorgularda
Soğumaz
Ateş yarası olmuş yanlarımız
Bedeli büyüktür, yaşama vuran anlamsızlıkların
Duymazlığıma sayıyorum, unuttuklarımı
Kaybolmuş ruh hallerine benzetiyorum
Eli kirlilikleri
Alnımdan akan teri siliyorum
Paçavraya dönmüş düşünceler ile
Beklentisiz gülümsüyorum
Yüzüne gül düşen insanlara
Çağ dışı olup, çağlıyorum sevilesi zamanlara
s.c
5.0
100% (7)