4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1281
Okunma

bu limandan sakince çekip gitmeli artık
çok uzun süredir çağıran seslere doğru
şehir, hava kirliliği, trafik ve faturalardan uzak
ardımızdan
Sessizce günler batmış olacak
karanlık vadiyi terkettiğinde
yada anılarının rustik çatısı
bahçelerden uzakta bir yay gibi gerilerek
ilham perisi, isteksizce sürgünde
Uzaklaşıyor üzgünce
seçmiş oldugu günde
ovalara koşamayacağız artık, sabahın ilk ışıklarında
belli belirsiz adımların şaşırırsada
şiirsel rüyalarımızda
güneşi bir daha göremeyecegiz mesela
torosların tepesinden
yaldızlı altın başını
hayatın atası gibi
rüyaya daldırıyordu doğayı
ilk dokunuş, ilk uyanış, ilk flaşta
mesela gölgeni koklayamayacağım artık
onuru ormanların ; yaşlı çamları,
sırlarımızı duyamayacaklar bir daha
Bu nemli, karanlık mağarada
daha fazla masraf edemeyecegiz
ve akşam, rustik tapınakta
melankolik ezan çağırdığında
nefes alanlar ve almayanlarla
kıyama duracağız
basit bir taş üzerinde son virajda
Biri rustik türbeyi örtüyor sanki
Elveda, anıların bahçeleri
mavi göl, yaban kayalar, gür ormanlar
sessizce dem vuruluyor mutlu ve bilgece;
-“ölüyü nasıl bilirdiniz?”,
-“ben bilmem kocam bilir” diyecek hali yokya
- bira içerdi diye düşünürken “iyi bilirdik” diyor riyakarca
en büyük aşklar kavgaylayla başlasada, kan düşmanlığıdır/kardeşliği bütün çocuklar/ihtiraslar
çünkü karşıki apartmanda doğanlar var
Zaten kaçaktı teknem derelerin yanıltıcı nefesinde
uzaklaşıyor üzüntülü kıyıdan
koruyucu tanrılara sunuluyorsun sonra
yada karşılıyorsun fırtınaları
Muhtemelen yeni alaboraları
cılız düğümleri ayrılmış olsada hayatın baharı henüz,
Hangi kayada, hangi kıyıda
zaten yenilmeyecekmiyiz
Ama inatçı işte hayat
şikayet ! şikayet!
Neden zorlansın kader
hemen yolun ortasında
geriyemi bakmak lazım
Dudaklarımın yeni tatmaya vardığı
hayatın kehribar tadını benden uzaga fırlattım
Ama acımasız durak geride
ayakların sınırı geçtiğinde
kariyerimizin üçte ikisi, bir ömrün ağırlığı altında
saçların ağardığında ki mecburen döneceksin
tanrıların yanlızlığına ortak olmak için
gökyüzüyle dostu olduğun yerde
Bazı çekilmeler derinde
dik ağaçlar altında
göreceksin gölgelerin bile aktığını kurşuni bir yanlızlığa
yoğun günlerimizin ardında korkusuz ve umutsuzca
fırtınalı varlığımızda
hatıraların anımsattıgı
Bakalımmı geriye ?
ölçeriz çapını gidilesi yolların
-oysa Tanrı tekme attığında arı kovanına
-Göremeyecek bir daha eşşekler gibi tepiştiğimizi
seksenlik pilot gibi ıssız bir kaya tepesinde
sessizce gün batımında
uzaklarda dalgın bakışları dolaşır
Ve artar baygınlığı
Bir zamanlar dolaştığın denizin
Toprak düğün olur
Gelinlik olup gelirse eğer;
Ölüm ne güzel bayram olur.
5.0
100% (5)