kolay değil yaşamak
kadın
baskı rejiminin uysal kuklası
uyu
son bulacak esir dejavu



zoraki
siyaha boyanmak nedir bilir misin
tüm safların yıkılması
ya da
yabancı bir ülkede üşümek
yaz sıcağı esmer şekerini kırarken
bütünlemeye kaldı kadın
düşman hangi yansımaya uygun
sınır çiziyor eş
sus
konuşma çıkamazsın özgürlüğe
kitli kaldı saçın bundan ötesi rüyadır gecene


kalem kadar kurşun
yara gibi cerahatlı yüreği
kokmuş peçesi koğuş seçilirken suretine
mehtap acıyor haline
yıldız kuzeyi gösteriyor soyut pusulasında
baskı altında atıyor nabzı
ışığı açık kalsa dövülür süt kokusu


uykusu ağırdır rejimin
hiçbir ses kaldıramaz kara kefeni
isyanı uyarlasan ruhuna yitirirsin evladı
iyi ol
itaat et burka’ya
hava tezek kokmaz mutlaka
açılır ciğerin hürriyete kısada olsa


nüfusu yasaklı
toprağın filizi doğduğu vatana ecnebi
sınır dışı sancısı
kindar şarkılar söyleniyor etrafta
kafiyesi çürüyor ölüm ve yaşam arasında
nerde o adam
bin ömre yemin ettiği yalın sevda
çığ gibi uzanıyor şimdi nefesi
korkuyor
her dokunuşta


kaç acıyı daha emer bünyesi
süngeri yok oluyor gitgide
solucan kaplı beyinler eşeliyor diri etini
imlası bozuk heceler üretiyor sayfası
kaçış hangi vakit uğrayacak durağına
tanrı
azat et güvercini
nöbetler zorluyor camdan kafesi


üç yıl çekti ağırlığı
pak sırtı kaynar yağı kazandı
zarı kırıktı düşeşi göremedi


sen kadın
işe gelmiş günahların keçisi
işkence oyunları gen değiştiriyor
şu ara kezzap revaçta
belki de göz çıkarma itinayla
cellat insan kılığında ürüyorsa
hayvanım müsadenizle



unutmak ödetecek kendini
vebal su değil ki

bir vuruşta dağılsın gölgesi...












lamour