ve inci dalgaları elbiselerinin
aslında,
dans ediyor sanırsınız yürürken bile
Bir uzunca yılan gibi ve kutsal hokkabazlarla dansta
sallanarak uyum içinde değneyin ucunda.



Kasvetli kum gibi ve çölün yılgın masmavisi ,
insan acılarına hemde duyarsız,
Ağları denizlerin ve uzun dalgalı yolları gibi
Bir ilgisizlikte büyümektedir ;



Onun parlak gözleri,
büyüleyici minerallerden oluşan
Ve bu garip sembolik doğada
Antik sfenks ile bakir melek karışır,


Her şeyin altın, çelik, ışık ve elmas olduğu yer,
Sonsuza dek parlayacak gereksiz bir yıldız gibi
Kısır bir kadının soğuk heybeti sanki:




unutkanlık nehri, tembellik bahçesi,
yeni etinin değdiği yastık öyle sevilgen,
Ama hayata, akar ana avrat
ve sürekli ajitasyon içinde olduğundan
gökyüzünde hava yada denizde su olarak;


karanlık, derin bir ayna,
ve gülüşleri büyüleyen melekler,
Gizem dolu her sey, beliriyorlar gölgede
Buzulları ve çam ağaçları yangı ülkelerinin:


Hayat üzücü bir hastane ki her şey fısıltılı,
Ve süslü büyük bir haç sadece
Ağlayan duaların büyüdüğü çöplükte,
Ve kış ışınlarının aniden geçtiği yerde;


engin bir alan dolduran gözleri
Mesihle karışarak, ve doğrulan bir heykel gibi
Alacakaranlıkta güçlü hayaletler gibi
Yırtıyorlar kefenini geripte parmaklarını;





Öfkesi boksörün, yabanı hayatın
Sen ki ilhamı imkansız şeylerin,
Kocaman yüreğin gururla kabarmış,
hükümlü melankoli imparatoru,



Bir karnaval veya bir cenazeye eşit,
alevli gezinen kelebekler gibi tek,
Taze dekor, avizeler ile aydınlatılmış ışık
Çılgınlık pompalıyor bir maskeli baloya;


Yada bilinmeyen şeylerin kabusu
sabahın ortasında pişirilmiş ceninler
Eski aynalar veya çıplak çocuklar,
avlayarak kendi şeytanlarını yoldan çıkarmak için olmalı ;


yada meleklerin ardındaki kan gölü,
Dökmeyen ağaçların gölgelediği bir koru,
bir gökyüzü altındaki keder, garip fitneleri
Geçisinde, bogazımdan boğulmuş bir nefes gibi ;



Bu uğursuz, ve bu küfür, bu şikayet,
Bu coşku, bu çığlık, bu haykırış, bu çılğınlık
Bin labirent tarafından tekrarlanan bir yankı ;
ölümlü kalpler için ilahi bir afyon!



Bu,
bin nöbetçi tarafından tekrarlanan bir çığlık
Bin megafon tarafından gönderilen bir emirle;
Bu,
bin kalenin yandığına bir işaret gibi
bir çağrısı ormanda kaybolmuş avcının !


ve gerçekten, Tanrı, tanık oldugu için
veya onurumuzdan verebilir olduğumuz için
Bu kanlı dik başım,
bu ateşli hıçkırıklar yüz yıllardır
Ve sonsuzluğunun kenarında ölmek için geliyorlar


kadın!!