13
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1784
Okunma
mavi dalgaların azgın sularında seyrediyordu ufuk
bir seher vakti
meşenin doruğunda doğdu ay
ve
uçuşan serçe kuşu kanatlarından
süzüldü uzaktan mutluluk
çiçeğin yüreğinden emerken
minik arılar bal özünü
mola verdik
ansızın bir sahil kentinde
el ele gezinirken o sahilde
kırkayaklı bir dünya da
zalim ağlarına zembil düşen
paçalı bir dalkavuk
olduğunu düşün!
kozasından çıkan minik kelebeğin
hayat örgüsünde
işlerdi gergefini her yeni gün
yeni umutlara gebe
esnerdi güneş
her sabah nazenin tenimizde
ısmarlama bir ayrılık değildi bu dalgaların sessizliği
yüreğine diken batan bülbülün son nefesinde
dökülen kanına inat güldüğünü düşün.
tan vakti, kabuğunu kıran karettaların
yaşam savaşını
şahmeran kavgasında tuzu kuru aslanların
kükreyişi
leyleklerin tek ayağında
uyuduğu kumsalda
aşk ninnisi söyleyen
sarp kayaların uğultusunda
mey içtiğimiz
güneşin dudaklarındaki an’ları düşün
ve
koy elini yüreğine iman edercesine
yürek atışlarında, çeperine vuran kanın
gölgesinde ısınan gelincik çiçeğini düşün
düşün ki!
vur başını taşlara
Ümmü AŞCI
(üma)
5.0
100% (19)