5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1685
Okunma
Sen denize dökülmek istiyordun ben upuzun ırmaklardım bir
Ezan sesiydin ikindi menekşe yaprağı acı tarçın kokusu
Her şey birbirine girdi ben burada kaldım burası sessizdi çok
Sonra sen gittin, ben bir şişe paket ve bir sigara votkası...
Bakar mısın bir düş maviden başka ne olabilir Allah aşkına?!
Ölü evlerinden gökyüzüne bırakmak yasaksa içindeki martıyı
Bin yıldır Sümer alfabesinde yaşattığı çok eski çocukların
Dünyaya düşen çiğ tanesi, yaprakta üşüyen kırağı, Eylül yağmuru ve…
Üşüyorsan hemen giderdim her şey benim yüzümdendi nasıl olsa
Çocukken beni aldılardı Allah’ım nasıl yaralar nasıl gözyaşları
İki çay kaşığı nane, ısırgan otu yemeği, sıcacık helvalar yaptılardı
Her derde deva olur diye özür dilerim seni çok özlemiştim ben.
Güvercin ağzında bulgur tanesi balkonlar ve güneşler
Ben bir cam kenarıydım bütün özleyen çocuklar için
Belki ölmezdin diye küçücük sulardım bütün yol kenarlarında
Bütün yol kenarlarında sapsarı otlardım hiç sevmemiştin beni.
Bakar mısın kardeş hep benden gidilsin diye miydi Allah aşkına?
Bu kül çok oluyor bu yangın sarhoş olmasam ölebilirim belki
Sol kalbim uyuştu halıya düştüm Allah belamı vermesin
Her yerim acıyor kardeş ben biraz çok aşığım galiba.
kıyıdaki adam
2012 Mart Beykoz
5.0
100% (8)