12
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1742
Okunma


Saçlı sakallı kiremitlere düşen perçemlerim
Lüle hüzünlü bir kadın yeşertiyor
Her hattı çamurdan
O nun yaratıklarına dair
-I-
Long vehicle çıplakları
Düş Marshmallow unun regl sancısında giyin kıyametinizi
Takma evren kelinizi ifşa edemeden; kuşanın
Kirli kandan pelerin giyip çıktık dünya giderinden
Gözlerimizi salamuraya bıraktık
Hissetmekle meşgulüz
Katil suların dengesizliğine ispiyonlanırken sır peteklerimiz
Boynumuza asılıyor yas duvarları
Soluksuz aynalarız; ağrı çerçeveli
Bulutlardan buluyoruz nöbet tabelasını
Yanılgıya doymadan
Kör susuşlar Ra oluyor yetersiz inancımıza
Çengelleniyoruz kıkırdaklı mevsimin tahta kollarına
Buruşuk heyecan kamburundan
Köpek dişli ödüllere uzanırken
Tuttuğumuz çatlıyor zamanın kara manzarasında
Dörde bölünüyoruz
Meridyen yayında dinlendirirken zaferlerimizi
Dengesiz tenlerden kaçmakla hükümlüyüz
Birer salyangoz gibi
Parlatıyoruz uğradığımız düşleri
-II-
/Terli sırtlarımızı azat edin sevgisiz tanrılar
Otçul ruhumuza /red /damgalayın
Ölmek için değil dirilişimiz
Yağmalamayın/
Kozalak körlüğünde kokan ihanetler
Balıklarımızı vakumlarken
Paslı zincirlerin halka oluşlarıyla yıkanıyor parmak aralarımız
Bandırırken tenlerimizi çamur çorbalarına
Astarsızız
Yeşil yalanlar kırmızı yanarken gözbebeklerimizde
Kesik başlı dolaplara askısız asıldık
Ateş yakmadık
Alev olduk
Ruh tavanımız
Ayaklar altına peşin ödenirken
Rüzgârımız akneli suretleri temizledi
Meme başlarımızda çıbanla kaldık
Aklımızın giydiği süslü delirişler
Fildişi olup piyanolara
Evrene dinletildi
Kabaran göğüsler uludu karanlığın kara karında
Hırıltısı sıfır
/Kurt kulaklarından panomuza asılırken
Etçilleşmeye az kalmış ruhumuz ütopik banyosunda/
../
-III-
/Beşparmak dorukları ay ışığında karlı gibi ağarırken
Endymion kirsizleri güttü savaşın şuursuz ellerinde
/Geleceğin sesini duyuyoruz otluğumuzun kabak göbeğinde/
Tükürüklerimizin yolunu
Samanlamışlar
Devrilen ejderha derileriyle
Göktaşlarını sarmışlar
Peçeleri yapışkan hislerimize örtünüyor; naif
Alnımızdan telaş düşerken
Antika lambanın aydınlığına
Yazılmamış kader göğüslerini emdiriyor
Doğmamış hata bebeklerine
-IV-
Kaval kemiğimiz üflüyor kaçış fonunu
Sürümüze bereket
/ Sevgisiz ulaklarız /
İtaati duvar arasına hapseden varlıklarız
C noktasını yalıyoruz düşman bileklerinin
Donsuz kalan süvarileri halt ediyoruz yaşamak adına
Bakire kaçışların bacaklarını tutamıyoruz
Kolları elimizde kaldıklarından bu yana
Kaçınılan mutlak sessizlik boğazımıza yapıştığını
Oyuncak ellerinden uzayarak anlatmaya çalışırken
Sürü değil tin aklı güdüyoruz
Ay değil parlayan
Alevimiz aydınlatıyor; gerçeküstülüğü
Şişiyor midemizin kabininde çoktan /ölmüşler /
Ağzımızın karanlık bahçelerine ılgın ağaçları dikiliyor
Tuttuğumuz geleceğin eteği altına kapandığımız vakit
İdamımız kendini başlatıyor
Ölüyoruz kesik bir çift kulağın kepçesine nazır
/Salamura gözler görmeyi öğreniyor geceler sonra/
...
5.0
100% (7)