0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1379
Okunma

gemiler dolusu isim taşındı yüreğinde
pişmanlığın kul olduğu köleler gördün
faydasız kekremelere boğulmuş dudaklar
ve ovalara düşen küçük tığ delikanlılar
kıyametin koptuğu alevler sarmış düşlerini
belli ki yığınla dönülmemiş yol
ve sarı sayfaları yırtan
kara kalem çalışmalar kaplamış lüksün şavkını
alışılıyor
sessiz damlıyor güneş ruhları ısıtırcasına
susulmuş yeniden
bekliyor aşka kapanmasa da kapılar aslında
ama avazı çıkarcasına alışıyor kuru gözyaşları
onun sevmediği zamanlara
tutuşuyor semanın buz gözlerine çalınan perde
ve gözkapağı trenler taşımıyor artık çareleri
çaresiz kentlerin gırtlağına yapışan
kenemsi asalak savaşçıların miğferlerini
direniyor dişleri etinde bileylenirken azap
acılar valizini toplamış oturuyor
bekliyor
denklik kurulsun, kesilsin hesap
yazılı parşomen gibi direniyor ecele
mide travmaları ve kanayan rahim duvarları kadar ölümsüz
tarih hazımsızlığını kuşanıyor tekrar
tonsuz cümlerlerin nü tamlamaları üzerine
adımlar sıklaşıyor, nabız düşük
kavga gürültü
sırtı dönük sindiriyor
ve tümden sayıyor yılları
keskin nefesli leşcil...
5.0
100% (1)