3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1197
Okunma

Öyle yılgın
Öylesine keder yüklüyüm ki bu gece
Ciğerlerime yapışıyor yalnızlık
Son zerresine kadar çağlıyor gözyaşlarım
Fısıldamalarında deliniyor yüreğim
Bir yudum aşk ve bir damla sevgi
Buldum dediğimde kendimi yitirmelerim
Kapımda
Yalın ayak beklediğim
Vedaların en kanlısı şimdi
Geçerken yolumun üstünden sensizlik
Ya da adı her neyse
Bensizlik
Cennet kafesime sığmıyor
Bu kadarı fazla gelir ciğerlerime
Aranılan kalp bulunamazsa eğer
Terk edecek teni
Bu yorgun senlik
Her dil dilimde kopar
Keder yüklü kefenlerin en ağırlarını
Taşırım omzumda
Varmaz dudaklarım hoşça kal demeye
Gelirken sen ve ben geçerken kendimden
Solgun senelere düşen şans eseri
Bir fotoğraf karesi
Ya da
Sarı bir düş busesi öpüşlerin
Bunca tesadüfe oylum oylum dökülür gök mavilerim
Ayrı düşmelerden kaynaklı yılgın göçebeliğim
Nereye gitsem gelecek
Biliyorum
Kaçarcasına koşarken anılardan
Benimle olacak can parçaların
Ama farkındayım
Yapışıyor şehirlerime sensizlik
Ya da adı her neyse
Bensizlik
Duvarlarımda baki kalacak
Yosun kokuları
Ve kavşağım olan çıkmaz sokaklı sevdaları
Bir ağıt yakılıyor
Duyuyor musun sevgili
Dinle bak
Dinle…
Sanki ,
Sanki ruhlarımızı okşuyor
Sanki bir yüzük iki parmağımıza geçiriliyor
Kalplerimiz birbirine dikiliyor
Bedenlerimiz geçiriliyor üst üste
Ve aşk sözcükleri yağıyor göğsümüze
Kapalı gözlerim
Kapalı bütün avlu kapıları
Sızmıyor bile ninnilerde
Ellerimizin kuytusuna başka anka/ların
Kırık uçlu sevda rüzgarları…
5.0
100% (6)