23
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1888
Okunma

Belki bir düştü
kanatlarınızın altında
saklanmak
sımsıcak
Tutkulu hücrelerle
beslenen
varlığınızla yaşayan
Mavi düşler serperdi
günümün doğumuna
gözleriniz..
Avuç avuç çiy yağdırırdı
kuruyan yapraklara
sözleriniz...
Kıvrımlarına sokulurdu
dudaklarınızın
yalvarış pırıltısı
güneşin
Çatlamış bir yara olmaya
“O dudaklarda”
neler vermezdim
bir bilseniz
Zorunlu kaçışırdı
gözlerinize değince
düşüncelerim
Ak kamelya kızarır
kırlangıçlar türkü söylerdi
sebepsiz
Ne çok diledim duymayı
ismimi yüreğinizden
Ererdim ölümsüzlüğe
duymamış olsaydım
‘Küçük’
sözünü sizden
Oysa arada,
kaç sonbahar vardı ki
yeşermeyen
Nedensiz yere
bir kere ...
Coşamaz mıydı nağmeler
Neden ..
Saklandı kelimeler
kül rengi kılıflara
akıtıldı aşkımın kanı
ben değildim tek
zorba aşkın tutsağı
Benimleydi gözleriniz
bu suçu işlerken...
Döküldü yüreğimden
hüzün dolu düşünceler
Gözlerim soldu
sözlerinizle düştü umudum
talihsizliği dizginlemek
İsterken
Kucağından kavrayıp
almak varken mutluluğu
Gizlendi coşkunluklarım
Yok olup gözlerimde
silindiler
Mutsuzluğun gömdüğü
iklimler
Hissetmediniz
Var oluşumun
dönüşüm simgesi
Sizdiniz ..
Umut kırıcı kıvrımlara
büründü silüetiniz
Işıklarım söndü
Ümitler boyun eğdi
çaresiz
Elbet bilirdim
Koşut iki çizgide
Yetişmezdi
Arzular,sıkıntılar
Ama ..
Siz
Huzurun
ruhuma sarılışını
engellediniz
İhtiyarlamış
titrek
sesimin çırpıntılarını
farketmediniz
“veda ederken ”
Gözlerimde
“köz ..köz” emanetleriniz
Zevkle açtığım yaralarıma
bir kaç damla zehir bıraktı
Son sözleriniz
“Acı filizlenen topraklar
yıkılışı tamamlar”
“Küçük”
Blackless