hatırla bu şehir bazen puslu sıcak.bazen hırçındı tozlanmadan kayıplığın rüzgar kokan saçlarında uyanırdı
bak kopmakta fırtına tutsak rüzgarlar yosma dudaklarda
tütüne bulaşan gözyaşlarını saklayan şarkılar
bir yerlerde keremi bağıra bağıra aslıyı da öldürüyorlar şimdi
ben arşınlıyorum gece yarısı geçtim arşı kalabalık kuşlar yüreğimden çoktandır kalktı
uyanın yasak aşkın sokakları yakın lambaları kar yağmadan
bu ölüm soyuntusu dünde kaldı güneş kendini taşıyor avare yokuşlarda
gör son defa ölüyor istanbul soluğumda karadeniz soluyor kıyılarımda usulca
haydi sende kanatlan haydi korkunun kucağında derin acılar saklar yeni doğan yangınlar
ört gözlerimi rüzgarlı saçlarınla parlayan bukağı sıcaklığı eritmiyor artık günün duvarlarını
Blackless
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şi,iriniz çok güzel; ama daha da güzeli şiirinizi vesile ederek, Sevgili KYRİE, Türk Dil Kurum'na ve değme yazarlara örnekleme vermiş..Dil salt gelenek değil, edebiyatçıların zekası ve önermeleriyle oluşur..Yeni tanıdığım bir önerme...Sayfanızda böyle bir tartışmanın başlamasına aracı olduğunuz için çok sağolun...Ayrıca Sevgili Jale'Yİ DE BU HARİKA YORUMU İÇİN KUTLUYORUM..Hiç böyle bir önermeye rastlamadım..Türk Dili'ne hiç katkısı olmayan yazarlara ayıp mı oluyor...Yooo!.. bu zekanın katkısıdır..Türkçe'yi ve yazıyı sevenin harika katkısıdır..T.D.K. varsa eğer(!) bunu değerlendirmeli ve imla klavuzunu yenilemeli..Sağol sevgili Jale, izinde gideceğim ve bundan sonra dediğin kelime ve benzerlerine dikkat ederek karalamalarımı yapacağım...
buldum buldum tıpkı arşimet gibi, bu yüzden bütün şiirlerimden hiç kâr elde edemeden hepsi kar olmuştu.benim gibi cahil arkadaşlara; harfe ve şapkaya şifte basarak aynı anda basılıyor. saygılarımla kısa günün kârı , çok sevdim bu işi hastalığa çare bulmuş gibi:)))
ben arşınlıyorum gece yarısı geçtim arşı kalabalık kuşlar yüreğimden çoktandır kalktı
çok güzel biz sonbahar ve zulasında depresyon motifi tebrikler kara kız..
afedersiniz ayıptır sorması, siz bu işin edebiyatını yapıyorsunuz ama klavyede o şapka o harfin üstüne nasıl çıkarılıyor, onu anlamıyorum bu yüzden hep kaba kalıyorum bu iş elektrik elektronik mühendisi olup, patlamış ampulü değiştirememeye benziyor.....bilen utandırmadan öğretse bir harf değil belki ama bir şapka, 40 yıl köle olamasak ta bir afilli teşekkür ederiz herhalde:))
Sevgili aşikar ben de üstüme düşeni aldım, teşekkür ederim. Ama nedense bir alışkanlık mı desek, yoksa takıntı mı size bile "aşikâr" demek geldi içimden:))))))))))
istanbul lüme mahkum bu ara istanbul idamlık oysa ne umuttu burası neyse şiiriniz çok güzel yine tebrikler
şapka konusuna gelince ben haddimi aşmayacağımı umarak ve gelecekte inşallah bir edebiyat öğretmeni olacağımı belirterek bu konuda bir iki keam edeyim TDK taslağında bu kelimelerin şapkasız okunur ibaresi yanlış hatırlamıyorsam ben ortaokuldayken belirlendi sizin de söylediğiniz gibi bazı kelimeler hariç-hala,kar vb- şapka fuzuli bir imge olmuştur bir de dediğiniz ahkam gibi kelimelerde okunurken o ton verilmesi ve şapkanın kullanılmaması kararlaştırılmıştı yazıda yok telaffuzda var yani kısaca anlatırsak saygılarımla
aşikar tarafından 12/6/2007 4:20:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Keskin ve net tavırda kararlı bir duruş var; son zamanlarda takip etmekten keyif aldığım bu ismin sayfasında yine...
Fazlalık yok, anlatılmak istenen kestirmeden verilirken okuyucu yormayan kısa mısralar ve ses uyumu da düşünülmüş.
Başlıktaki "Rüzgar" kelimesinin g harfinin üzerindeki şapkayı anlayamamışken şiirin içinde rüzgâr diye kullandığın ve bu defa a harfine koyarak şapkayı; okunuşa yumuşaklık katmak istediğinin ama başlıkta klavye hatasıyla yanlış harfe şapka koyduğunun farkına vardım. Bu konuda söyleyecek birkaç sözüm olacak. Bazı kelimelerde inceltme ve okunuşta uzatma yapmak istediğimizde "^ " işaretine başvururuz ve illâki şapka kullanılması gereken kelimeler vardır fakat bildiğim kadarıyla TDK nın son yaptığı açıklamaya göre şapkalı ve şapkasız okunduğunda farklı anlamlara gelebilecek iki kelimeyi birbirinden ayrımak için bunu yapalım, gerekmiyorsa yapmayalım şeklinde bir sonuca varabiliriz. Örneklemek gerekirse;
yar: uçurum yâr: sevgili
hala: babanın kız kardeşi hâlâ: şu an, sürmekte olan zaman... gibi.
rüzgar kelimesinin şapkaya ihtiyacı yok. Neden dersek, yel anlamında olan rüzgar dışında başka anlama gelebilecek bir rüzgar kelimesi daha yok. Eğer rüzgâr diyecek olursak bu defa kâğıt da dememiz gerekir. Ki tuhaf olur çünkü kağıt kelimesi de tek. Ne demek istediğimi anladığını umuyorum. Hiçbir sayfada ahkâm kesmek gibi bir alışkanlığım olmamasına rağmen hevesini, ciddi çalışmalarını ve bunların meyvesini de hızla aldığını/ bir okur olarak bize de sunduğunu gördükçe sevinerek ve ciddiye alacağını umarak minik de olsa bu detayı ifade etmek istedim. Şimdi, "ahkâm" kelimesinden de bir tane daha yok diyebilir başka bir okur. Ve haklıdır da fakat ahkâm kelimesi ahkam şeklinde telaffuz edildiğinde seste ciddi bir kabalık başgösterir. Ben yine de rica ediyorum; bu konuda edebiyat öğretmenlerimiz de en doğruyu bildirsinler. Benimki sadece sese olan hassasiyetimden ve romanımı yazarken bu tip kelimelerde ciddi zorlanmamdan kaynaklanan bir araştırmanın neticesinde vardığım sonuçlardır. Çok daha net ve kesin bilgileri konu hakkında eğitim almış dostlarımızdan almakta fayda var:)
Affına sığınarak,
Sevgim ve saygımla...
Tebrikler.
Kyrie tarafından 12/6/2007 4:13:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fırtınanın ortasında kalmış ve hala savaşmaya devam eden bir gemiyi andırıyor şiirin.Yılmadan,pes etmeden. Tuhaf olan birşeyler var içim de canlanan.Soru işaretlerim var. Senmisin bu geminin dümenindeki kaptan,güvertede ki çocuk mu,iki büklüm olmuş,gözyaşını anlatan?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.