21
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1729
Okunma

Geceleri apartman boşluklarında bulurdum O’nu
Yüzünü dizlerine kapamış ağlıyor olurdu
Bir süre dokunamazdım saçlarına
Ne diyeceğimi bilemezdim.
(Semiz otu yer misin?
Taze. Zeytinyağlı.
Karayemiş ağaçlarının gölgesinde...
Sana cami avlularından Elif’ler
Mavi deniz kokuları topladım.)
Sabaha kadar yatağının başucunda beklerdim
Uyurken mutluydu, bir kere rüyasında bizi
Limon bahçelerinde görmüştü.
"Akdeniz buraya çok mu uzak?"
(Çocukken kapı sesine uyanan
Güzel gözlerinden öptüm.)
Eskiden ağladığımız büyük taş duvarların önü
Serin olurdu.
Gözlerimizi sarmaşık yapraklarıyla silerdik.
Şimdi ikimiz farklı şehirlerde ama hep aynı saatte
Sarmaşık duvarları arıyoruz.
Gözlerimizdeki yeşil çiziği soranlara
Acıyla gülümseyerek.
-Bekliyorum seni
Ey soğumuş kül!
"M" harfim.
Kırlangıç sesim.-
Senin uykunda aldığın o derin nefesleri bir tek ben anlarım.
Çünkü sarmaşıklar da yalan söylüyor bazen,
Bazen anneler de...
5.0
100% (27)