9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2888
Okunma

//Yangınların bozkırlarımı yakarken
Ana/dilim gibi sevdim seni//
Bana esme diyorsun, esme!
Ben dağların göğüslerinde emzirilen çocuğum.
Gözlerin şarjöre sürülmüş bir çift kurşun.
En ummadığım zamanda,
Geldin
Sinemin ortasında can çekişen
Bozkırların merhametine sığınan
Bir serçenin gözyaşlarından vurdun.
Her kefenin rengi aynı değilmiş
Üzerime biçilen siyahi kefenlerin rengi
Avuçlarıma bulaştıkça,
Dokunduğum ne varsa
İsten de kara…
Sularında yıkandıkça p/aklandım.
Gözlerin sabahlarıma doğdukça
Mercan mavisi gök/yüzüne bakıp
Ana rahmindeki cenin gibi
Gözlerimi ovuşturup
Tekrar tekrar gerdanına saklandım.
T/uzaktın!
Uçurumdun!
Koca bir denizdin!
Bense rahm(et)ine düşen yağmur…
Yağdım,
Durmadan yağdım.
Dağlardan topladığım ne varsa
Kıyılarına topladım, durdum.
Anladım ki;
Ne sen bensiz olabilirdin
Ne de ben sensiz …
Oysa ki bizi biz eden
Bu kısır döngüde,
Her seferinde
Senden gitmek zorundaydım.
Kokunu zerrelerime sürünüp
Buharlaşıyordum an/sızın.
Ölürcesine uzaklaştığım z/amanlarda
Martıların çığlıkları kulaklarımda
Bir bulutun gözlerine sığınıp
Ağır ağır dolardım.
Senden uzakta
Kesik kesik ağlardım.
Ölüm grisi bulutlar
Doğuma gebe
Çatlarken göbeğinin damarları
Sancılarını gözlerimden akıtırdı.
Ve ben
Yeni bir vuslatla
Bütün çıplaklığımla inerken
Ka(r)nındaki boşluğa
Bütün kara(n)lıkları unutup
Masmavi bir tebessümle
Beni sımsıkı sarardın.
Yaşardık dolu dizgin
Meltemlerle eserdim kanatlarına
Düşerdin içime imbatlarla
Toy bir kısraktın
Bozkırlarımda dolaştıkça
Terk edilmiş bir coğrafyanın
Virane sokaklarında
Buzlu pınarlardan geçip
Hücrelerime yangın yangın akardın.
İşte böyle!
Gamzesine vuslatları s/akladığım kadın
Sen bu dünyada çok şeydin,
Geriye kalan hiçbir şey…
Ben dağları severdim
Sense denizleri
Tek heceli bir sözcük
Birleştirdi bizi.
‘’AŞK’’
Necat USLU
5.0
100% (6)