17
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
2925
Okunma
"şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim"...Ayrılığın Hediyesi...Ahmet Kaya
......................................................................................
İlham veren Can Dostum Faik Danışman’a teşekkürlerimle...
içinde beni sana taşıyacak kanatlı bir söz söyle bana
ikimizi mıknatıs gibi yan yana çekecek kadar
harflerin bir çekimi olsun
ya da mevsimsiz ve iklimsiz bir bahar ertesi
beni yaşamadığım günlere mahkûm bırakacak kadar seni unuttursun!
benden seni almaya gelen veda saatlerini sevmiyorum
Tanrı’ya yalvaran vadesi dolmuş hüzünlere
imansız bir duayla secdeye duran bendim
d/okunuşunda kelebek hafifliği olan tüm sözlerin
ürkek bakışlarını ç/alıp gökyüzüne sessizce üfledim
"şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim"
artık senli gülüşlere elveda diyorum!
ölümü sevdirecek bir intihar cümlesi söyle bana
bizi aynı uçurum boylarında süründürecek kadar
yürekli ve inatçı olsun ayakları
ya da kavuşmalı uzak bir ihtimal sabahı
sevdayı kollarında taşıyacak kadar mutlulukla dolsun saçakları!
kirpiklerimin sonbaharında asılı duran
ayrılık yapraklarını koparmayı sevmiyorum
uzaklara yolculadığın gözlerini sonsuza dek uyutan bendim
meleklerin kanadından avuçlarıma topladığım masumiyeti
çocuğum gibi sarılıp saçlarını okşuyorum
şimdi sözlerinden baloncuklar yaptım kendime
düşsel bir sevdaya istekli bırakıp hepsini uçuruyorum!
anladım ki yenilgiye kucak açan bütün sevdalar
kendini yokuşa süren çıkmaz sokaklardı aslında
birbirine teğet geçen bütün aşıklar aynı savaştan çıkıp
aynı tanıdık yüzleriyle buluşacaktı köşe başlarının
vakitsiz gelen sancıları doğurtacaklardı kimsesiz kaldırımlarda
vuslata kürek çeken bütün düşler yorgun ve solgun olacaktı
siyahı kırmızı
kırmızıyı çıplak gösteren
gecenin ihaneti saracaktı üşüyen bedenlerini
içinde örtüsüz ve sansürsüz bir yalnızlık korosu yetim durup
akşamdan kalma dağınıklığını toplayacaktı hoşçakal’ların!
bazı gidişler bir kucaklaşmaya davettir
tırnak ucu açık unutulan cümlelerin
virgülü nerde sürgün düşer bilinmez
aşkı güçlü yapan iliklerine kadar tutuşturduğu kıvılcımı
içine düşürdüğü ve kavurduğu yangın yeridir yüreğinin
ya da inzivaya çekilen sözlerin
ani bir dirilişle uyanıp oltana takılmasıdır
ve inan bana nazlı çiçeğim
hiçbir şairin şarabından
aşk kana kana içilmez!
Meral Gül...