3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1126
Okunma

Doğa cisimleri taşıyan bir tapınak
şekiller eller yüzleri
şaşkın elleri yanıma döker sessizce
Adam ormanlarca sembolleriyle geçer ordan
tanıdık gözlerle bakışan oysa
Tanımaz içinden geçeni
uzaktan karışır up uzun yankıları
karanlık ve derin bir dirliğe
Engin gece gibi ve ışık gibi basiret açıkça
renkler ve sesler bile cevaplar onu
kokuları çocuk eti gibi taze
Tatlı obua gibi yemyeşil ovalar gibi
Anadolu gibi
Bir fakirlik
zenginliğe merhametli
Dudaklar gibi sessizce çekilirler
Göz kapaklarından
Midelerinden
Sessizce susamak gibi
Oruç akşamlarında
Yüzyıllardır yoksulluğa niyetli dudakları
Sonsuzluğa doğru genişletilmiş doğası
kehribar yanaklı, misk ve tütsü gibi çocukları
ruh ve anlam göçünün şarkısı gibi
boğum boğum boğazı
5.0
100% (2)