7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1168
Okunma

Her sabah
Gün ışığıyla çıkıyorum yola
Soluğum dün aydını
isimsiz asker
Saçlarım yüzyıllardır dağınık yine
Sabah rüzgarlarla kavgalıyım hayata
Nisandan geliyorum
içimde çığlıklar
Göz bebeğinde sağılan sevdaları
Maviler, yeşiller
Nasıl derelerle denizler arasında
yaşlanırlar bir bilsen
Hep gidip durmaları
Her nisan
içine munzur gibi doğmaları
Kiraz kokması yastığının
Her an kapını çalıp hicret edenlere
kapalı kapıları
bir bilsen!!!
Bir anlasan
anlamak
az sevmekmiş
Akvaryumdaki balık
Yada piyano
Ne anlar pianistten
Aşk bir sırmış bir bilsen
Yorucu bir sır
Elleri kirli
Geçmişi sabık
Ne kahpe ne de sadık
Tadi zehrinde azık
Küflü bir sandıkta gelinlik
puslu gecelerde azıcık
Bir bilsen!!!!
Ne kötü yanlızlık
Acılı bir sır
Yıldızsız geceleri koynuna alırmış
simdi söylenebilecek hoyrat bir şarkı
bir barak açılışı
gürlemesi sarı telin
ve elleri Gakkoş’un
dağıtırken bulutları
içime yıldırımlar doğdu
bir bilsen!!!
ne zordur ayrılık
korkma bir yudum iç
Cesaret ister şevk-i dava
sözcükler damıtan dili
masum suretleri
ağaç kovuğuna gizlenmiş düşleri
hangi dağ bekler yolunu
Gözünü kapatmış evi
açsan buzdan nefesleri
bir bilsen
Aşk yukarı çeker bizi
Tanrının bir hediyesi
gözlerin dayanmaz
zamansız yağmurları
Sokakta başı boş, simsiyah çocukların
Karadır trenleri
Her nefeste çeker ciğerine
Bir bilsen
tadını
Uykuya bir düş aşk
Döndükçe dönen sönmeyen titrek yangın,
vurdum duymaz çocukluk
Ölüm nefesi gibi üflenir yüzüne
çeşmenin başına bir güzel inmiş
Orhan abi, Ferdi, Müslüm baba bile aldanmış
kabul olur duaları
minarede yanlız yatanı
teneşirde ki bedeni bir bilsen
bir bilsen!!!
kalabalıkların yanlızlığını
Hep talan olmaları iklimlerin
Hep susmaları
Anlatsam anlarmısın
sessizliği
Dudağımda bir yudumsun
Konuşsam uçarmısın
5.0
100% (5)