16
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
2223
Okunma

pencere pervazlarından içeriye süzülürken sarı sonbahar
zaman sızlıyordu parmaklarımın uçlarında
avuçlarımdan çivilenirken avuntu bir hayatın dallarına
ellerimin hoyratlığında yitiriyorum bir eylülü daha
suskunluğumda
katre katre asılırken mavinin gözbebeklerindeki güze
bir çığlık bırakıyorum hüznün kümelendiği
evrenin sonsuzluğundaki dehlizlerine
hüküm sürerken sensizlik
gece kan kırmızısına sarılırken
yağmalanır uykularım
yakama yapışmış buz yanığı düşlerimle
mühürlü dudaklarım aşındırır şimdi senli zamanları
aklımın tenhalarına sığınırken anılarım
dilim ise hiç bilmediğim küfürleri ezberler
zehrimi kustukça gecenin al yüzlü aynalarına
dar ağacında sallandırdığım kan tükürdüğüm
binlerce ses takılır ardıma
kör bir bıçak oynaşır yorgun tenimde
bir şehrin ıssızlığı keser ayaklarımın altını
kirpiklerimin ucundan düşer yanaklarıma
cam kırığı yansımaları
eskimeyen eksilmeyen masallarım
yosun tutmuş duvar dibi yalnızlıklarımda ağlar
senli sevdalarda beslenirken iklimsiz kurak topraklarımda
yine teğet geçer
.../AŞK
sol yanımdaki
dizlerimde uyutup büyüttüğüm çocuğu
5.0
94% (17)
4.0
6% (1)