3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1023
Okunma

unutmak
umut
umut’mak
damıtmak ayrıgı
uyutmak
yakın olan her şey
aslında ne çok uzak
içimde şeytan tepişmekte heyecanla
kavraması zor bir hava yüzüyor etrafımda
yutarken hissimde bir yangını ciğerlerimle
suçluluk ile dolu sonsuz bir arzuyu
unuturmu
unutulamayanı
her yol üstünde
tanıdık ayak izi
yada Serengeti yaylasında
bir gönüllü edasıyla
aslana teslim olan ceylana
dalıp gitmek te niye
Bazen sanat büyük bir aşkı içine alır
kadınların en güzel formu
Ve hamam böceği ve yanıltıcı bahanelerle
rezil iksir alıştırır dudaklarımı
içilirmi içilemeyen
yada sarhoş edermi içilmeyen
Tanrı’nın gölgesinden daha ileriye doğru
Nefes nefese yorgunluk ile kırık direği
Can sıkıntısı ovaları derin ve ıssız yeri
Çekişitirirmi habire cesedi hala
Ve gözleri karmaşa ile doldururken
Kirli giysilerin açık yaraları
Ve kanlı yıkımları omurgaların
dökülürmü sokaklara doğru
aşıkların ölümü
adalet divani gibi olmaz
kanun namına durulmaz orda
yada kanundan kaçarken
keman yaylarına ileşir
bir ıslık bile
demir lokma gibi
takılır kursağına
yatakların hafif kokuları
ve Divan derin mezar gibi,
yaban çiçekleri raflar üzerinde,
Taramış gökyüzü bizim için en güzel saçlarını
bir yeni günde bile
bin yıllık hafızalarımı doldururmu yine böyle
arzulara giydirmiş son ıslıklarını
Kalplerimiz iki büyük meşale
çift ışıklarını yansıtırken akşama
aklımız ise ikiz aynalarda
gülden bir akşamda mistik mavi gölde
degistirirken şimşeklerini
vedayla suçlu up uzun hıçkırık gibi
Ve sonra bir melek aralar kapılarını
yeniden eğlenceyle canlandırmak için seni
kırık aynaları ve ölü alevleri
içinden söküp alırmı
unuturmu Mihriban
“yeni” bir bahane olurmu hayat, onarırmı
Her sey eskide kalırmı
Eski ve yeni
Dururmu böyle her günde
Umutmak ne güzel oysa
5.0
100% (2)