A. titreyen ellerinde çoğalmak mı saba vaktinde gülümseyen gamzelerinde ulaşmak mı gün doğumuna
sevmek mi anlamlı kılar törpüsüz bir bedeni inadına sevişmek mi nihankâr?
dağların boz bulanık sesinde demlenir de güz hüzün fotoğraflarında başka ölür maral bakışı yarin iklim/sizsiniz ah bu vehim dilime pranga vuran anılar
ah şark kokulu ana yüreğimde dizgin sızısı nasır tutmuş aklımda çile/keş bir sevda hikâyesi güllerin ve bülbüllerin hasım olduğu kâbus Nisan makamında yağamayan yağmur türküler
içimde ölü ozan nakaratıdır geçmişten kalma dem tutan bir yankı soluğunda ruhumdaki dorukların
B. duvar köşelerinde söz içine gizlenmiş sözler gözlerin fersiz kaldığı aynalarda geçmişin hacmi var her ayak izinde yine anlamsız yığılan bir sanrı kisvesi kulaklarımda çanları vurulurken şeytan şehirlerin
vaftizi yapılıyor elemlerin ve vesveselerin tepemde kirli bir papaz çığlığı
saatler/ döndükçe zembilini unutan yelkovan rüzgârında ben zehrine ölünen bir akrebin kıskacında yapayalnız…
yorgan döşek üzerime çullanan iki sözcük: ‘ayrılık ve elem’/ gecenin kifayetsiz kanatlarıyla taşıyorlar orta doğusuna beni boyutsuzluğun üzerimde Babil kokuları ve lirik bir gece vezni şiirlerimde kalıyor kaç hektarlık ‘aşk bağları’?
aruz keyfinde ney meşkinde aşk fevkinde harap oluyorum Eylül şiirlerin ilk beytinde
C. hücrem ışıksız kandillerin ekildiği dehliz aşk ve talan kokuları arasında geçmez ki sabırsız ömür nişanesinde sesi yazılır gibi kitabesi var parmaklıkların
nefesinde şimal serini imgeler çeşm-i maralın…
dağıldım/ parçalandım/ yığıldım vuslatın ayaklarına bir parça aşk dilerim bir dilim tatlı söz Babil badesinden bu ufunet içinde dilendiğimi bilmesin kimse ne olur ne olur gönlümde kanat çırpmasın başka hiç kimse ben yar diye şekil verirken bu biçimsiz gözyaşıma
dalıyorum/ saçlarımda ankebut ağlanmaları
besmele serpeliyorum bahtımın kanatlarına
dilimde ab-ı ezân
Nevzat KONŞER
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dizelerde yer yer 'kalabalık' bir anlatım var. Daha öz sözcükle, daha kısa daha yoğun kurmalı şair. Sözcük seçimlerinde, olabildiğince tekil hali yeğlemeli. Ya da denge gözetmeli. Sözcüklerin peşpeşe çoğul halde gelmesi, şiiri mani'leştirebilir. İki kez (ah) denmiş. Biri eksiltilse, daha iyi olabilir sanki.
titreyen ellerinde çoğalmak mı saba vaktinde gülümseyen gamzelerinde ulaşmak mı gün doğumuna * titreyen ellerinde çoğalmak mı saba vakti gülümseyen gamzende ulaşmak mı gün doğumuna
Burada > vaktinde, değil : vakti. gamzelerinde, değil > gamzende. Daha yalın bir söyleyiş, bence. **
Bu iki dizede, eksiltme adına; (yarin) çıkabilir. Açıklamaya gerek yok. (Sezdirmeli ) (ah bu) da çıkabilir. Altta var (ah)
*
üzerimde Babil kokuları (ve) lirik bir gece vezni > (ve) çıkabilir
Şair, 've' bağlacından, gibi'lerden, de-da'lardan, özellikle de 'bir'in çok fazla yinelenmesinden kaçınmalı. Bu şiirde de çok fazla "bir" var. Eksiltilmeli.
Şiir, bitişinde (üç dize) birdenbire dinsel bir söyleme bürünmüş. Şiirin girişi ve gelişimi hiç de öyle değil. Ya da ben öyle algıladım. Neden, sürekli İslami söylemi öne çıkarmaya çalışıyoruz. Din (İslam) yukarlarda bir yerde (aslında kalbimizde) olmalı. Dilimizden ziyade. Şöyle bir hakikat de var: Toplum, neyi sürekli konuşuyorsa, aslında o şeyin eksikliğidir söz konusu. Özümsenen, hayatın her zerresinde yaşanan şeyi konuşmaya gerek var mı? Bunca kul hakkı, gıybet, yalan-dolan, yetim hakkı, vergi kaçağı, devleti dolandırma, rüşvet, rant...vs.
Ne yazık ki imanımızda ve amellerimizde büyük eksikler var. Bu kadar söylem bir itiraftan başka bir şey değil. (Bunu sizin nezdinizde değerlendirmiyorum, tamamen genel yazıyorum) Samimiyetten uzak, hamaseti, içi boş yaldızlı sözleri seviyoruz. Eyyamcı bir tarafımız hiç bırakmıyor bizi, toplumca öyleyiz. * İsterdim ki bozkır sıcaklığında dizelerle bitsin şiir, Karacaoğlan güzelliğinde:
harika betimlemelerin yer aldığı bir çalışmaydı hiç bitmesin istediğim..çok çok kaliteliydi sevgili Nevzat... bir kez daha hayran bıraktın beni kalemine... sevgiler güzel insan.....
Sevgi Dündar tarafından 6/4/2010 2:43:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
hücrem ışıksız kandillerin ekildiği dehliz aşk ve talan kokuları arasında geçmez ki sabırsız ömür nişanesinde sesi yazılır gibi kitabeleri var parmaklıkların
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.