5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1576
Okunma

Zülfiye ağrın alım bir keremi çal
Açılsın göğüsler yar köylerinde
Lelesi Erzurum dağında kalan
Kerem atlarından har köylerinde
Okumadan alfabesini aşkın
Derdin neydi döndün bakıştan
Kelebek kanatları utangaçlıktan
Sarmaya zamanmı bulur
Kısacık ömrümün en uzun günü
Yitik günlerime şemsiye
iki rekattır bûsesi
Kanatlarında kırılır
Depreşir öfkesi yerin
Yerin yedi canı yanarken
Sabahlarda ketum
Alnından vurulurken gecelerde
Kîblede namazgahın
Dudaklarında kılınır
Kelebeğin ırkıdır kadın
Hem çok sevilir
Hem de çokça işkencede
sevda yavrusunu böylemi sever
Çocukları işkencede
Yaralı güvercin gibi
Özlem kaldı kenarında
Islatır yağmurlar seni
Soğuklardan bilinir
Gölgeye sığınır korkuları
Vurmayın güvercini beyaz müjdeleri kızar
Toprak kızar yer kızar
Kenar kızar yan kızar
Sol yanım uçmaya hazır
Cennet cehennem kızar
dokuz ay büyütmek için
saçlarımda ellerini
parmaklarını ölü günlerime geçir
dudakların gözlerimde
sırlı çift görüntülü
Öfkeme üç defa dolalı
görünmede bir gece kenarında
topraktan duyulan flüt sesi
sokakların arasında başıbos gece
flütün öpücüklerinde uyutarak
ve gölgenin şarkısı bende
eşyanın ağırlığından geçtim
gece boyunca yürüttüm seni
kapalı kapın kırıktı
yeniyim kabul et beni
salıncak sallanırken kırılıyor sessizlik içinde
kadın güneşe soyunuyor gölgesi ağaçta bağlı
sıcağında öğle yükselir karnına doğru
ve saklanır soluk yüzünde kağnı
gölgelerin yörüngesinde bir üçgen siyahça
Parmakları yavaşça gömülür toprağa
ya da yaşatmak için öfkeli canlı
yada belinde yakılmada
olmazsa
böğründe
ar köyneğinde
devşirilir
yara
5.0
100% (4)