5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
3200
Okunma

ben;
Mecnun`a düşen kocamış gölge
hayal-i Leyla
iç sızıma serpilen tuzdan
kaç çöl arşınladı hasırlı deniz!
yakıcı rüzgarlarla
avuç avuç kanarken yazgım
bazen, inancıma düştü öfkem
gök süzüldü alın çatımda
mümin sancılar doğurdu itirafları
aynada bulut
kaç sır kasırgası savurdu benliğimi
incinmişliğim altın
gümüşi rüyalar işlerken
duyulsa
göğsümü vuran figan
ağız dolusu küfürler fırlardı
çatlatan sabrımdan
susup susup ağlamalarım
çoğalırken koynunda
kim duyacak, sevişsek sevabına!
yıkılmış duvarlar üzerinde tel örgü
oluk oluk kanasa göğsümüzde
aşk desek
çığlık misali atılsak uçurumlardan
son hazanın son gölgeleri
sökerken geceyi
çilesini doldurmuş kirpiklerim
hece hece sude
diviti sivrilten öyküm
gamzelerimde nisan busesi
kaç cehennemsin içimde
ızdırap gölet`inde yüzen
kabirse vuslat
öyle mazlumum ki;
kırıldığım noktada
içimdeki kızılı yarıyor Musa!
dilim kılıçtan keskin
ipten dönüyor imgeler
Sude Nur Haylazca
5.0
100% (5)