11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma

Kimliksiz bir rüzgâr soluğuyduk mai’de
gölgemize yuva yaparken güvercin gagaları
bedenimde büyüyorken gecekondu ellerin
sabahları bir metropol çiçeğiydim ben
minarelerde ezan sesiydi inceden süzülüp
ruhun ve umudun kanyonlarında yer bulan
güneşe tülden kıyafetler diktik de
her çekirge sıçrayışında yine
ve yenidendi hayat…
bir hikâyenin sancısına merhemdik bilinçsiz
ey toprağına ruhunu adamış annelerin başı
dokundukça geçmişini arayan gümüşten gözler
bir nakkaşın yediveren ellerinde kuduran yalnızlık
zaman kölelerini yüceltir ancak
ve çocuklar inanırken aşkların ölmediğine
büyümek kirli rüyâlara bürünmektir
silkin de hicabından kurtulsun haleli yüzün
silkin de yüreğimi dök yüreğinin kalıbına
akşamları tutkunun izleğinde yanar dağlar
bir mart ayazı süpürür bütün uçurumlarımı
aklı (s)elim adamların hasat zamanlarında
çocukların öldüğü bir fanustur dünya
sabahlara uyanırken kaldırım yataklarda
dilimde yağmurun paslanmaz tuzakları var
milâdın ve dolmuş bir miyâdın bininci yılında
geceden kalma çelimsiz bir şiirsin ufukta
aklımda özlemin durulmaz durakları var
üstelik başkalarının menziline hedefken sonuçta!
…
Nevzat KONŞER
Eylül 09
5.0
100% (6)