49
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4156
Okunma


akşamlar yudumlanır Çınaraltı’nda
ince belli kristaller içinde
buruk
demli
akşamlar demlenir her köşesinde İstanbul’un
meyler misali
bir yakadan
bir yakaya uzanır billûr kadehler
bir bahçeden
bir bahçeye aşklar vurulur
kolan misali
komşu kapılarında akşam telâşı
pencerelerde filbahriler
küpe çiçekleri
ahşap cumbalarında Üsküdar’ın
gece gözlü kadınlar fısıldaşır
umutları telveli
Kapalı Çarşı’da düğün öncesi çarpıntıları
yeldirmesi lâvanta bulutlu analar koşuşturur pür telâş
katmışlar önlerine
gelinleri
yengeleri
Beyazıt’ta bir gramofonun alâmet-i farikası geçer
şarkıların içinden
Emirgân’dan Kanlıca’ya iç çeker
erguvan pembeleri
Bebek’te piyasa vaktidir bu demler
seyri pahasız
Küçüksu’da gizli sevdâlar gölgelenir
biraz çocuk
biraz gizemli
Yeniköy’de
mor salkımlar
döker mor düşlerini dar sokaklara
göz yaşı gibi
Sultan Ahmet’te sabah ezanları
ana sesi gibi sevgili
ve Eyüp’te güvercinler
kurşuni kubbelere aşinadır
ezelden beri...
heybetli Hisar’lar
soğutur burçlarını poyraza karşı
titreşir Aşiyan’ın selvileri
selvilerin altında
huzura açılan mermer kapılar
mermerlerin altında gülistanlar
ve Cennet bahçeleri...
Çamlıca’da bir gizli nakıştır aşk
işlenir durur asırlardır
görmeyi sevmeyi bilen gönüllere
karanfil ebrulisi
dantel oymalı köşklerinde Erenköy’ün
şehit dulları genç gelinler gezinir
mağrur ve elemli
vuslatsız sevdaları yüreklerinde
ve sararmış çeyizlerin eskidiği
sedefli sandıklarda kilitli
çağırıp hatıralardan Asitane’yi
halâ derin bir aşkla seyreder Haliç’ten
Piyer Loti
atlas seccadeler saf tutarken Dolmabahçe’de
bir asr-ı hakikat serilir gözlerimin önüne
bu günlere sitemli
ey... İstanbul !
ebedî sevgilim
ezelî sevdâm
ey... İstanbul !
candan aziz canân...
avunmaz gönlüm takvimleri yaksam
ah...İstanbul
yumsam gözlerimi
sımsıkı yumsam
ve bin sekizyüz yetmişlerde bir sabah
senin koynunda uyansam...
Ceyda Görk...29.01.2000..sa:01.45