şimdi bir şiir yazmalı iki gözüm
sitemden kinayeden azâde

şöyle mısra mısra
devrân etmeli İstanbul’u bir baştan bir başa
hece hece çıkmalı yedi tepenin yokuşlarını
ve aruzlu seyrân-ı safâlara bırakmalı yerini kederim
gözlerim kamaşmalı hadden ziyade…

şimdi bir şiir yazmalı iki gözüm
hasretten vuslattan azâde

tasvirler yazmalı çokça
tasvirler ki yıkımdan talandan çok önce
dal dal zümrüt yeşili ve umuda durmuş salkım saçak meyveleriyle
bir şiir ki yer gök boyanmalı erguvan pembeliğinde
bir devr-i şahâneyi aramalı o unutulmuş eski bahçelerde…


şimdi bir şiir yazmalı iki gözüm
hazanlardan gamdan azâde

hüzzam perdelerinde gezinir gibi bir tanbur ince ince
bir şarkıya güfte olmalı ki
yıllarca izi kalsın dillerde…


ya da
ahh…ya da susmalı iki gözüm

belki de hiç yazmamalı bir daha
kırıp kalemini ömr-ü hazinin
bir mühür gibi basmalı sükûtumu
sana yazılmış cümle şiirlere
ve katlime yazılan fermanın üstüne…
CEYDA GÖRK…eylül 2013