21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
9219
Okunma

"İstanbul’u sevmek gibi sevdim seni ben
İstanbul’a hasret gibi sensiz yaşadım..."demişim
demez olaydım
kendi beyitimde tutsak kaldım
neydin
kaderimde var mıydı adın
hangi merhalesindeydin alın yazımın
geç mi buldum
ya henüz erken miydi aşkın
anlamadım
bir dolu hüzün
bir sürü dilemmâ
bir zehir akıttın damarlarıma
ki panzehiri yoktu bu sevdânın
ah can
ah canım
sevdâlım
imtihanım
ben mi seni
sen mi beni sınıfta bıraktın
geçeri yok muydu sevdânın
kaçarı yok muydu alışmaların
niye İstanbul’u sevmek gibi sevdim seni ben
niye İstanbul’a hasret gibi sensiz yaşadım
ben neylerim şimdi
ne yaparım
bırak gitsin dediğim hırsızım
çağır gelsin dediğim fermânım
katlim elinde sultânım
öl desen ölür
yan desen yanardım
sev dedin
sevdim
anlamadın
kopup gitmek miydi muradın zifiri karanlığım
hani
hüznünde yıkardın yüzünü
her şafak söktüğünde sabah ezanlarının
o ezanlarda halâ senin duâlarım
ah can
ah canım
sevdâlım
bu Şehr-i İstanbul gibi karışığım
ne vazgeçebildiğim
ne yaşadığım
mümkünü yok artık unutmanın
İstanbul’u sevmek gibi sevdim seni ben
İstanbul’a hasret gibi sensiz yaşadım...
CEYDA GÖRK