dudaklarım çatlatır ayazları
dilimde kan tadı
ve şimdilik
tırnaklarım avuçlarımda saklı

gözlerimi sapladığım emanette
erimiş demir kızgınlığı

öfkeli yalnızlıklara dönenir geceler boyu
zorlar ki zorlar aklın sınırlarını

bu
eski bir
dişi kurt masalı

paslı zincire takılı küflü asma kilit
neyi kimden esirger saklar
muhafaza kime karşı
davetkar bir esaret
şehvetle kamçılıyor zamanları

kara bir kitap başucumda
soludukça buzlanan nefesimde
bir hayalet gibi beyaz ve saydam
ömürlük yeminim asılı
sallar
sarsar tüm yalanları

ben bu yürekten eminim
kaygılar ihanetin oyuncakları

yüzüm gökyüzüne doğru
havada
ağır bir imtihanın ezber bozanları

olanca sesimle haykırıyorum
neredesin
neredesin
kutsal sancağımın alemdârı

çıktığım obalara döneceğim güne dek ölmeyeceğim
ama kan revan
ama ölümüne yaralı

ahdımdaki emanette
erimiş demir kızgınlığı

öfkeli cenklere dönenir geceler boyu
zorlar ki zorlar aklın sınırlarını

bu
eski bir
dişi kurt masalı...

ceyda görk
nisan 2008