17
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1966
Okunma

kaç perdelik olduğu bilinmeyen
ve hiç bitmeyen
tek kişilik bir oyunda
ben
baş rol oynuyorum
bir oyun ki
tüm yanılsamaları uc uca
tütün gibi yakıp yakıp
umarsızlığı ciğerlerime çekiyorum
duman şehrime
ben kendime
ömrüm hasrete
gönlüm sana savruluyor
mani olamıyorum
her seferinde
iftar sonrası ilk sigara gibi
yorgun gözlerim kararıyor ilk nefeste
aldırmıyorum
bir sarhoşluk ki
her şey dönüyor etrafımda
tutunacak bir yer yok
elimi tutacak kimse yok
düşüyor
düşüyorum
kavrulan bir kibrit çöpü gibi
kıvrılıyorum kendi içime
güftesini yitirmiş bir şarkı söylüyorum
ve her perdede
elimle çıkardığım bir yangının
küllerinde debeleniyorum
bir çakımlık alev gibi günüm
güneşi görmüyorum
kıpırdayan gölgelerle kör kandil gece
efektte hışırdayan yapraklar
ve bir karıncanın ayak seslerini duyuyorum
eli kamçılı bir esir başı zalimliğinde yaklaşıyor
kaçamıyorum
vakit hep çok geç
neden evine gitmez bu insanlar
gözleri hep üstümde
istemiyorum
niye anlamak istemiyor kimse
yalnız kalmak istiyorum
canım yanıyor
zembereği boşalan bir saat gibi
kendimden kopuyorum
aykırı bir sevdâ mı
hayır
sakıncalı bir hasret mi
evet
zaten soruları ben sormuyorum
birileri bir oyun sahneledi
yönetmeni kim
senaryo kimin
neden hiç ara verilmiyor
neden sürekli açık o ağır kadife şarâbî perdeler
yorgunum
ve neden
tek kişilik bir oyunda
ben
baş rol oynuyorum...
ceyda görk
10 aralık 2007....16.3o