8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1548
Okunma

“kıpkırmızı sayfada bembeyaz bir yazıyla;
yaşıtlarım ve çağdaşlarım,
beni bin yıllık geçmiş zaman kipinde yaşıyor bilecek…
ne gam!
mahşerde dahi adım gülizâr ile zikredilecek!”
üç gül teleği ölüm ve bir doğum günüdür
vediâlar uzanır maziye sersem sersem
aşikâr ismimle saf en deli hâlimle hür
umut dudaklarındır bâki hazzın yudumu
ey benim tutanaksız ve şartsız mübâdelem
bıraktım gözlerine haz doruğu ruhumu
çay karası bir vezin değildir bu diriliş
değildir kurşun dilli öfkeler günâhında
vuslat köşkünde sonsuz o soluk alış veriş
devinir hâlâ inan her hâli ile yalın
hani ağsam diyorum yine bir sabahına
o masun duruşunla bir daha yanar mısın
vecit düşler tutsağı koynumda aşk velfecir
en derin kuyulara düşen gölgem ki yetim
çehrem ayakaltıdır vakit boynumda zincir
seccâdem olur birden şâyialar baskını
ey benim dolu dizgin temiz aziz niyetim
devir nasıl taşısın bu mekânsız şaşkını
enkaza dalan şehir hasretinle bembeyaz
sûretim çöreklenir en işlek caddesine
kıtlama bağdaşımda eylediğim her niyaz
üşüşür de başıma pişmanlığım bir yığın
dolsam yine fütursuz birdenbire sesine
bir kez daha elimi sımsıkı tutar mısın
üç gül teleği ölüm ve bir doğum günüdür
müstenkif bir çığlıktır kuşandığım her kalem
bu sımsıcak susuşum yüreğimdeki mühür
ne mısralar doğurur lacivert ihmâlimle
ey benim asil yurdum ey benim yalçın kalem
burçlarına tutundum en asûde hâlimle
çağlar gözbebekleri neşidelerin tel tel
en bakir akşamlarda toplanır her cürümü
ardım sıra eyvâhlar bırakıtı bir bedel
kor göğsüme sokulur ergen düşlüyle ışkın
hani sofranda bulsan taptaze gülüşümü
yine kapıdan bakıp meçhûle dalar mısın
bekletme beni çağır mağrur nergisin esir
kaç dem yanaklarına kafa tutar ifadem
sürülmüş şakağımda râyihalar gezinir
dokun gecelerime çek o tezyin örtünü
ey benim alnımdaki esvâbı cennet kadem
söyle hangi memleket kucaklar bu sürgünü
ayna aşka tutuşur her ilişmem bir tetik
süzülüşüm kasırga çalkalar okyanusu
senden habersiz sessiz yazıldığım her betik
bir yanardağ mağduru solgun bitkin ve yılgın
hani sığınsam sana manzumeler dolusu
bir bûselik de olsa yaramı sarmaz mısın
üç gül teleği ölüm ve bir doğum günüdür
malihulya türküsü gülüşünle bu alem
dolanır berduş berduş sulağında bir ömür
kim umursar mahâlli kim sorar ki mevsimi
ey benim dağ çiçeğim sırılsıklam risâlem
hangi ferman susturur titreyen dizlerimi
saçlarımda saklanır kısa ve gür dirayet
korkularım şevkimdir yerden göğe methine
kaynağım yalnız sensin sendendir bu metanet
ey gülizâr senindir yusuf yüzlü bu hırçın
hani kalbimde bir gül odana dalsam yine
kadife telâşıma bir kez sarılır mısın
yirmisekizaralıkikibinsekiz-tarsus
hakan ilhan kurt
5.0
100% (1)