9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1196
Okunma

“Hiçbir nefis yoktur ki üzerinde bir takım koruyucular bulunmasın...” Tarık Sûresi, 4. ayeti
Sonbaharın sonu sıra
Sıralanır dizeler
Düşer vakte düşün nârı
Çağıl çağıl gözeler
Bulut bulut buğularda
Yudumlarda mezeler
Çıkar göğe dalga dalga
Ruhlar tende gerilir
Gecelere Şıhahmet’in
Akkorları serilir
Bir üzerlik tüter durur
Vurur beni murt beni
Kalır yurdum çok geride
Alır başka yurt beni
Yer içimi için için
İçten içe kurt beni
Gün gözleyen gözlerimde
Dakikalar devinir
Devinir de Şıhahmet’tir
Ben gülünce sevinir
Doludizgin tay seğirtip
Çıkar gelir yerinden
Şıhahmet’tir eser gelir
Rüzgâr gibi derinden
İlmek ilmek ışık sağan
Köşelerin birinden
Göz yorgunu şakağımda
Muhabbeti belirir
Muhabbet ki âlim kere
Âlim olsa delirir
Omuz verse koca dağlar
Temeline köküne
İnme iner kuytu kuytu
Derviş Baba yüküne
Avucunun içindeki
Dokuz mührün tekine
Altı âlem altı günde
Seyrân bağı izlenir
Doksandokuz adın tadı
Hûhûlara gizlenir
İlm-i simyâ gözbebeği
Dünya malı sorulmaz
Bir borandır dal kılıcı
Dur demekle durulmaz
Bir lâhzaya umman sığar
Bin adımda yorulmaz
Aşar gelir taşar gelir
Gönül meşke bilenir
Eba Yusuf buyruğudur
Hâk rızası dilenir
Ak sakalı mavi gözü
Sak göğsümü yutanda
Pek heybeti uzun kolu
Yüreğimi tutanda
Çalap görür sık kaşını
Birden bire çatanda
O âlemden bu âleme
Nice salık taşınır
Taşınır da tan vaktinde
Kirpiklerim aşınır
Şıhahmet’tir secdeler ki
Sevgilidir der bülbül
Şıhahmet’tir Elif Lâm Mim
Nûn sırrında bir bülbül
Şıhahmet’tir Kaf Dağı’nda
Gonca gülde her bülbül
Elif der de yüz görümü
Miski ile demlenir
Ak muştular dergâhında
Yâ Sabır der emlenir
2 Mart 2008 // T A R S U S
Hakan İlhan Kurt