30
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3677
Okunma

Zamansızdı gidişin
Tıpkı gelişin gibi zamansız...
Bir tutam bulutta düşüvermiştin alnıma
Bahar yağmuruydu gözlerin
Ilık ve narin iki damla.
Tan yeriydi sonra
Sıcak ve kızıl bir sevda
Dokunduğun yerde kaldı ellerin.
Çekip giderken sessizliğe
Gözlerimin sağanağına mecbur dudaklarım
Tuzlu ıslaklığıyla yanarken oysa
İçim kadar alevlemedi tenimi sabahlar.
Bir kaldırım taşları anladı halden
Bilirdi yağmurda ıslanırken
Ne kadar sert adımların ezdiğini her ayakta.
Şimdi ayaklar altında ezilen taş
Yüreğimin nasırlı soğukluğu
Unuttu bir yudum sevda ile ısınmayı
Bir lokma saadetle doymayı.
Çok uzak değil
Daha dün gibi hayalin gözlerimde
Bir bilse yelkovan zamansız gideceğini
Kovalarmıydı son hızla akrebini
Dururdu yakaladığı yerde akrep üstünde
Zehirlenmek pahasına huzurdu ölüm.
Ve biz martı kanadında iki sevgili
Sonsuzluğa doğmaktı gülüm...
SELMA PEKŞEN