23
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2393
Okunma

Dil lal
Gönül ayrımındayız
Yol da nedir ki...
Her bahar açılmayı bekleyen tomurcuk umut
Lamelif bir sevda silkeler kendini yüreğime
Hasret türküsü kokan okunmamış bir mektup gibi
Dilimde güneş yüzlü çocukların gülümsemesine benzer
Islık sesine karışıp gider nefes
Ve belki son nefes ney ahenginde...
Çimen kokulu rüyalardan sarı sabahlara uyanmak gibisin.
Parçalar dizginini asi rüzgarların lal bakışlı çocukları
Mihrak bir hayal zincirinde asılı kalır çok zaman
Ve kurşunu değmez mengenede sıkışmış yalnızlığa
Küskün durur yürek damarlarına bilinmez bir sarhoşlukla
Oysa bağlasam damarlarıma gelirdi benimle sonsuzluğa
Bilirdi ya kaprisin çocukluktan kalma alışkanlığıyla
Saçlarımda mor bir gecenin okşanmışlığı varken
Berduş yıldızların dizi dibinde
Ve belki son kayan yıldızdı gecenin içinde...
Bir romanın arasına gizlenmiş savruk sevdalar gibisin.
Dün geçip giderken unutulmanın tüm korkaklığıyla
Gün çoktan eskitti sabahın yağmur yüzlü duruşunu
Tam da dokunmaya ramak kala ellerin ellerime
Bir eflatun bulut düştü çiğ taneleri üstüne
Ne çok goncaydı duruşu rüzgarın uğultusuna karışmadan önce
Çoban çantası silkelenirken kendi titrek kökleri üstünde
Kaval seslerinde bir kuzu yalvarışı olur ürkekçe
Sırılsıklam yalnızlık sinmişken iliklerine
Ve belki son tutulmasıydı ayın güneşe...
Saatin tam durduğu zaman, akreple yelkovanın denk geldiği an gibisin.
Sıcak ekmek buğusunda tandır ateşine nazenin
Bir yorgun duman savrulur kiremit damlı fakir yüreklere
Hayat yağmur damlasına sindiği vakittir çatlak dudaklarda
Bir başkaldırı başlar asilikten korkarak gri bulutlara
Haydi dokun son kez saçlarıma mor dağların yankısı
Tenim haykırıştır doruklarına sis çökmüş yalnızlığa
Uzan son kez sağanak süzülüşlü kuşun kanadından
Tutabilirsen ellerimi tutuşur ıslak hayal
Ve belki son hasret ölür sessizce...
Değerine ayar biçilmeyen som gerçek sevgisin
Tıpkı biterken başlamak gibisin.
SELMA PEKŞEN
5.0
100% (10)