8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1504
Okunma
-Sonra adının harflerini göçlerin geride bıraktığı mezarlıklarda buldum-
(Bence biraz düşün.)
Hun’lu bir kadının ayak izlerini geçtim
göç yollarından taşıdığı sesleri
ve bin yıllık acılarımı.
(Hun’lu kadınlar sarışın mıydı?)
Yüzünün soğukluğuna dokunuyorum akdenizli kadın, sesin nerede?
Çünkü sıcak bir şeye ihtiyacım var.
-Çünkü doğduğum günden beri
üşüyorum.-
(Su ölüm değil miydi? Soğuk
ve adı henüz konmamış ülkelerden geçtik.)
Çayı içemiyoruz.
Yazık!
Daha iyi geleceğini düşündüm.
Zencefilden
ve biraz gülmekten...(Bu son)
Son diye önüme konulan her şey
senden ibaretmiş.
Ama son,
ölümü düşünürken bile
adın kadar gerçek gelmedi bana.
Böyle dedim ellerini tutup:
-Adını yaz.
Bir tek o zaman inanırım
varolduğuna.
(Çünkü ad
harflerinin toplamından daha çoktur.)
-Senin adının harflerini
Aral Gölü’nün kenarına kim bıraktı?-
Kıyıdaki Adam
5.0
100% (1)