8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1024
Okunma

Gece,
açılır pencereler,
özlemin kızkardeşi seferden gelir
yanlızlığıma;
dağ başlarından
aklımda gezinse bir rüzgar yorulur;
taşısa denizin ak köpüklerine karanlık olur;
gece aynasında süslenir düşler,
gün ışıyınca kaybolur.
Gece, dikeni yıldız,
gülü aydan çiçek..!
versem kederlerimi,
kuyularda Yusuf’a ihanet olur.
çekilmesi zor acı gibi
Yakup hâlâ göz yaşıyla uyur.
Gece, güllerdir, görünmez;
alın,dostlarım alın !
sizin için reyhası karanlık olur;
koklayın son ömürdür bu gül,
güneş siler yıldızını kaybolur.
Gece, ay ışığı sızar
içeri,
pencereler renksiz,
kuyu ağızlı pencereler;
önünden düşlerle kuşlar geçer,
ışıklar alnıma vurur.
Gece,
kuşların kanatları,
çatılmış kaşlarına benzer.
benzer tuzlukta pirince
gözün nemini kurutur bir ağıt:
- felek,güzel diyarından, ayrı ayrı koymuş bizi,
araya dağlar girmiş,uzaktan merhaba şimdi-
hasret penceremde avunur.