6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4317
Okunma

Karmakarışık bir iklimim işte
bir kış oluyorum bir yaz
yaz günü kar dökerim
kışın bir papatya falıyım bembeyaz
sana sundum çelengimi
tükendi son gümüşî mehtap bak !
Çelişki işte
içim yanarken tenim üşür
çiçekler tozlaşırken utançsız gece gündüz
başıma döküldükçe polen oluyorum
kollarım kaşınıyor sana açıldıkça...
yirmi üç nisanda sen doğuyorsun
Cumhuriyet Meydanında oynuyorum çocukça
kiraz ağaçlarının çiçeklerine saklanıyorum
Küre kirletenlere işte
ileniyorum
sanki boğazımı kesiyor
Hürriyet Heykeli Amerika’da
dünyayı işgal ederken kuraklıkla
şiir evim kapkara yangın kalıntısı
küfürler birden dilimde ana üryan
utanıyorum sen varsın
giyiniyorum deniz kenarında
Şu rüzgâr ülkemin rüzgârı işte
insan kokuyor yurdumdan esmiştir
bana alıp getiriyor
insanlığı yeniden
saçlarımı dağıtıyor
bir çocuk başı severcesine
ömürden aylar artırıyor
Dağınık saçlı çocuk başımdasın işte
çıkarıp usumdan koluma takmak istiyorum
tenin havada bir silüetti sarılamadım
deniz titrer hala gemiyle sevişirken
aşk beşinci mevsime giriyor
İçime girip portakal çiçeği gülüyor işte
ağaçlarda tanımadığım çiçekler açık saçık
kuşların ayaklarına sürtüyor renklerini çırılçıplak
ben de seni tanıyorum ama yoksun
kar,yağmur, çiçek sevişmeleriyle
beşinci mevsimi yaşamaktır aşk
Sait Açıkgöz