Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
saitacikgoz
saitacikgoz

İçimde Ayak İzleri

Yorum

İçimde Ayak İzleri

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2523

Okunma

İçimde Ayak İzleri



ölüme giden bir fil gibi
yalnızlığıma
sende yürüdüm
buzullarına uzandım ey İstanbul
içim ayaz
tenimin en delikanlı yanı yara
hayatın sert taşlarında
kırılıp kanardı esmer kabuk
ardımdan sıkılırdı
müfreze kurşunlu soğuk


bu yüzden meyilliyim biraz
dövüşerek ölmeye
ve bu yüzden
giydim kırmızı düğmeli mintanı


kalın hisardan bir taş örtü
üşümesin diye çekiliyken
İstanbul’a
satmışım anasını böyle paltonun
kış tepelerden sızı yağdırır
aklımda sadece sıcak bir yer
sevgilim sen mesela


ellerimi tut demiyordun henüz
yıllar sonra değildi
yedi tepeli şehir tipiydi bana
elllerimi diyordum ellerimi
koltuk altlarımda ısıtmalıyım
sıcak gelmeliyim sana



akşam oldu olacak
ayaz peşime düşmüş
ayaklarımı diyorum ayaklarıma
siz benim ayaklarım mısınız diyordum
ayaklarıma
rüzgardan uzak
karsız kuytu bir yere sığınmalıydım
gözlerine mesela



sensizlik
dünyanın en uzun yürüyüşüydü bitmek bilmeyen
kuyruğuyla oynayan yavru köpek gibi
dönüyordum
ayak izlerime bakıp
sensizliğime ölüyordum


henüz
güz değmemiş ellerine
ellerim yılölçümüyle uzaktı
sığındığım son limanda
soğuk sokaklarda kara demir
evsiz babaların ateşten gözleri
sıcak süvekti
aysberk kıırığı tekneme


balık veriyor ekmek arası mis
bir teneke içinde ateşleri değdi alnıma
nasıl anlatsam sıcağı nasıl
tenin gibiydi mesela


tel ızgarada hamsi ince uzun ve ucuz
sunulan lokma bir tattı sonsuz
naylon kokuyorken bidon
isli elleriyle ısıttılar öfkemi ateş ateş
ıslaktı oturduğumuz karton
buğu buğuydum insanlığa
çözülüyordu yüreğimdeki don
gözlerim
gözlerim gökyüzüydü de
yüzüm yağmurdu mesela



alacası çökmemişti bir bahar akşamının daha
yürüyordum
henüz yüreğin de yoktu sığınmak için
karnımda kış soğuğu uluyorken
edebiyat hiç umurumda olmuyor o sıra
hiçbir şiir ısıtmıyor
göğe uzanan minareler bile
açlığa ulviyetsiz batan
"şahadet parmağıydı" mesela


hiçbir şey aklıma gelmiyor
yürüyorum ve henüz gece gelmeden
her adımda buza değerim
kurban edilecek
bir buzağı bakışı yüzümde


her 35’lik rakı gibi
usumda bulanır İstanbul
kayıplarım ürer hala
sel baskınım başlar her bahar
kapılır sulara gençliğimin
en verimli yeri
gözlerim mesela



acımasızlıkta ve yüreklerin
sağırlığında savruluyordu İstanbul
bahar kokulu değil gaz kokulu değil
soğuktu
gözlerine bakardım
yok olurdu insanların gözleri
yüreklerine giden yolların
asma köprüleri vardı çürük
acımasızlık
ihata duvarlarının sivri demirleriyle batıyordu
sol yanıma
üşüyordum kan çekilmelerinde
sensizlik gibiydi mesela


sevgilim senin gözlerin yoktu
eski bir çamur taşırdı bu ayak
silinmiyor içimden sevgilim silinmiyor
yetmiyor zamanın paspası


üst dudağınla yıllar sonra oturup
alt dudağının şerefine içtiğimiz bahçeler açmamış
uzun bir kıştı hep üşüyordum
henüz doğmamıştı garsonlar ve gülümsemeler
bendeydi Sarıkamış’ta Sibirya zulmü
yaşamın en gerilmişinde olmaktı
İstanbul’u yaşamak
sensiz bir sokaktı mesela



beni İstanbul kışında
diken desenli
tek gömleğimden tanı
buzul çağından gelen adam bu
kanayan lalelerim üşür
ne zaman ansam İstanbul’u
özden bir iççekişim başlar
gözlerinde seviştiğim kıza
bana yalnızca elleri sıcak bir gülüştür
bu yüzden
ellerine ölmeliyim
ve bu yüzden
giydim kırmızı düğmeli mintanı


İstanbul tükenmez
gülüm
İstanbul tükenmez !
sol mememin üstünde
kurşun sıyrığı
izleri kalır
görürürsün
açsan bağrımı mesela



Sait Açıkgöz

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
İçimde ayak izleri Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İçimde ayak izleri şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçimde Ayak İzleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hamiyet Göz
Hamiyet Göz, @hamiyetgoz
4.10.2009 03:36:04
sensizlik
dünyanın en uzun yürüyüşüydü bitmek bilmeyen
kuyruğuyla oynayan yavru köpek gibi
dönüyordum
ayak izlerime bakıp
sensizliğime ölüyordum


bu neydi böyle sait bey....damarlarıma kadar istanbul kadar üşüdüm...galatada ekmek arası balıkların kokusu tüttü...yürüdü yüreğim her karışında İstanbulun ve bir daha üşüdü...

epeydir okuduğum sayılı güzel şiirlerden biriydi..alıp götüren cinsten...

kutlarım kaleminizi...koca bir demet papatya yüreğinize
Hilmi YAZGI
Hilmi YAZGI, @hilmiyazgi
30.9.2009 06:53:35
Sait bey

şiirin sonuna kadar sizinle birlikte ben de yürüdüm
yol o kadar kısaymış ki,
ne de çabuk vardık finale...

değişik betimlemeleri ve iç sesi ile
beğeni ile okuyup, bitmesini istemediğim bir şiirdi

teşekkürler bu güzel şiir için.
saygılarımla...
Mesut DAL
Mesut DAL, @mesutdal
30.9.2009 04:47:36
Sait abi kutlarım yüreğini ve İstanbul sevdanı... Selam ve sevgilerimle, saygıyla. Mesut DAL
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL