Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Erdem Öztürk
Erdem Öztürk

Kırmızı Hayat

Yorum

Kırmızı Hayat

( 3 kişi )

0

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

78

Okunma

Kırmızı Hayat

Beni çocukken kırmızıya boyadılar.
Öyle bayramlık bir sevinç değil bu;
daha çok, buruk bir fotoğraf karesinin kenarında kalan renk gibi.
Mahalledeki çamurlu sokaklarda koştum,
ceplerimde taşlar, aklımda evlerden sızan çorba kokusu.
O zaman da anlıyordum biraz;
insan büyürken değil,
büyüdüğünü fark ettiğinde yoruluyor aslında.

Kalbimi kaldırımlarda unuttum çoğu gün,
annemin saçlarından düşen kokuyu
ceketimin iç cebine sakladım kimseler görmesin diye.
Kimse fark etmez ama,
çocuk en çok gece değil,
uyanıp kimseyi bulamayınca üşür.
Annenin bazen sarıldığını sanırsın,
meğer kolunu çoktan çekmiştir üzerinden.

Göğsümde mor bir menekşe lekesi var hâlâ.
Zamanı geldiğinde geçecek sandım,
geçmedi.
Silince daha da belirginleşti sanki
bazı acılar sabun gibi,
ovdukça çoğalır.
Kimin eli dikti beni bu hayatın eteğine bilmiyorum;
ama üzerime oturmayan bir elbise gibi hissediyorum çoğu sabah.
Kalbime dar, omuzlarıma bol.

Ben bazen kendime mandalina kabuğundan bir şehir kuruyorum,
kokusu çocukluğuma çarpıp geri dönüyor.
Bir tane kuş bile uçuramadım içimden
kanatlarım hep ıslak kaldı,
Yağmurdan değil, yanlış büyümekten.

Ama yine de büyüdüm işte.
İnsan bazen yürüdüğü için değil,
yürümekten vazgeçemediği için büyür.
Kırılınca toplar kendini,
topladıkça kesilir elleri.

Saçlarımda hâlâ ağustos böcekleri var.
Sen dinleseydin, biraz daha yaşarlardı belki.
Bazen kendime anı gibi geliyorum,
bazen sanki beni biri unuttu da
arkamda ışığı açık bir oda kaldı.
Ne kapatabiliyorum kapıyı,
ne içeri girebiliyorum.

Sevmek zor kimisine göre,
benimse içimde hafif bir balon gibi duruyor.
Bir çocuğun elinden kayıp göğe karışan o kırmızı balon.
Kimse fark etmez, kayboluş sessizdir hep.
Bense hâlâ misafirim, kendi kalbimde;
kapıyı çalıyorum, içeriden ses yok.

Bazen babamın aldığı pabuç geliyor aklıma,
bazen annemin saçlarıma değen elleri.
İnsan en çok eskiyi hatırlarken büyüyor galiba.
Şimdi yüzüme taktığım gülüşler parlak görünse de uzaktan,
yakından bakınca
kırık fay hatları var hepsinin kenarında.

Yarım kaldım birçok şeye,
yarım halimle tam görünmek için çok uğraştım.
Adımı kapıların taşına yazdım tebeşirle,
yağmurda aktı gitti hepsi.
Unutulmak belki böyle bir şey:
sildiğinde fazlası çıkıyor ortaya.

Cehennemi bile bazen seviyorum.
Üşüyen ruhlara sıcaklık olur diye değil,
benim içim ona daha alışık olduğu için.
İyilik bana geniş geliyor,
kötülük ise adım gibi oturuyor üzerime.
İnsan bazen kendine ait olana tutunur,
en zehirli yanına bile.

Ve sen,
beni nerede bıraktıysan
oraya kök saldı yalnızlığım.
Toprağıma kırmızı düştü,
kendi kendine boyandı.

Şimdi dönüp sorsan bana,
nereme yaraşır bir öpüş?
Dudaklarıma değil,
Belki suskunluğuma.
Aynalara bakıyorum artık,
biri bir gün cevap versin diye değil,
kendi yüzümü unutmayayım diye.

Şiir hâlâ içimde sıcak duruyor.
Dokunsan yanarsın,
dokunmazsan büyür bana.
Ben de bunun arasında
bir hayat taşıyorum sessizce.
Kırmızı kırmızı.
Belki bir günde iyileşeceğim sandım.
İnsanın kendine söylediği en masum yalan bu bence.
Toparlanmak, kahve yapmak kadar kolay değilmiş meğer;
bazı sabahlar gözümü açıyorum
ve içimde koca bir yangın,
üzerinde kahvaltı sofrası kurulu.

Sokak lambalarının altından geçiyorum bazen,
çocukluğum dizime çarpıyor hışımla.
Kırmızı oje sürmüş bir yara gibi parlıyor geçmiş.
İçimde bir yer var
sanki biri uzun zaman önce gitmiş de
eşyaları hâlâ duruyor gibi.
Toplamaya elim varmıyor,
bıraksam kırılacak,
tutsam kanayacak.

Ben bazen kendime bile misafir oluyorum.
Kapıyı çalıyorum içerden,
"yoksan gel" diyen bir ses dönüyor bana.
İnsan kendine küstü mü,
kim barıştıracak onu?
Kim saracak kendi omuzlarını
iki yabancı gibi duran kollarından?

Bir gün dedim, kırmızı beni tamamlayacak.
Yaşamak belki eksilen yerleri değil,
taşan yerleri saklamakmış.
Kalbim bir hediye paketinde duruyor şimdi
parlak, şık, ama içi yanık.
Açmaya kıyamadılar belki,
ya da biliyorlardı içinde yangın olduğunu.

Aynada yüzümün yarısı hep karanlık.
Diğer yarısı güler gibi,
ama gülüşün kenarı hep ıslak.
Şiir olmak kolay sanılır,
oysa her dize bir dikiş izidir.
Fırfır fırfır döner içim,
bir eve benzemem artık
ne kapısı açık ne perdesi tam kapalı.

Ve sen
en çok sen.
Unuttuğun yerlerde çiçek açtı yalnızlığım.
Kırmızı değil artık, koyu bir gece rengi.
Seslensen belki dönerdim,
ama adım çoktan pas tuttu sende.
Bir insan bazen kendi unutuşunda özgürleşir.
Ben unuttum seni,
ama unutmadı acım.

Şimdi şiir bitti sanma.
Biten sadece nefes.
Ben devam ederim içimde,
kırmızıdan karanlığa,
ışığın bittiği yere kadar.

Orada bir çocuk hâlâ üşüyor.
Üzerine bir battaniye sersem yanar,
çeksem ölür.
Ben de tam o aralıkta yaşıyorum işte
yanmadan, dönmeden, ölmeden,
kırmızı kırmızı.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Kırmızı hayat Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızı hayat şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırmızı Hayat şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL