0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
22
Okunma
Nihal’in Işığında Kalan
Sokaklar çağıldadı durdu,
Nihal,
zaman sel oldu aktı,
ama ben
o kırık lambanın titreşen harflerinde kaldım.
Sen giderken bıraktığın ışık tozunda,
bir isminin hakikatinin aydınlığıyla yanıp sönen.
Şehrin modern çarkları döner,
gece neonla yıkanır,
ama lambanın titreyen camı
bir sırrın aynası:
Sen Nihal’sin,
ismin bir zikrin başlangıcı,
bir aşkın metafizik haritası.
Her titremede
ruhumun sokakları aydınlanır,
senin adınla çarpan bu yürek
bir şehre değil,
sana açılan gizli bir yolun
ebedi durağıdır.
Çağlar geçer, ışıklar değişir,
ama o lamba,
o kırık, o sadık lamba,
hâlâ senin adını fısıldar
bir tasavvufî sır gibi,
bir modern ağıt gibi,
hem burada, hem ötede.