0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
69
Okunma

Canım… can içim…
Adını her anışımda içimde bir şey kırılıyor,
Sanki göğsümün ortasına görünmez bir bıçak saplanıyor
Ve o bıçak… hep seninle daha derine iniyor.
Olmayanım…
Varla yok arasında bıraktığın o çizgide
Her adımım sende başlıyor,
Sende bitiyor… ama sen yine yoksun!
Gelmeyenim…
Yollar seni taşımaya yemin etmişti eskiden,
Şimdi her yol seni benden saklıyor,
Gelmediğin her saniye biraz daha çöküyorum içimde…
Bitiremediğim…
Seni anlatmaya kalkınca kelimeler ağrıyor,
Seni susturmaya çalışınca kalbim kanıyor,
Hangisini yapsam bir yerim eksiliyor…
Bitmeyenim…
Sana dair acıyı zaman bile söküp atamadı,
Sanki kader bile seninle inatlaşıyor,
“Unutamaz!” diyor… haklı, unutamıyorum!
Bilmiyorum…
Seni hangi kelime taşır,
Hangi cümle dayanır bu yükün altına…
Belki de seni anlatmaya çalışan her söz önce benim canımı alıyor…
Seni öyle anlatmak isterim ki
Boğazım düğümlensin, sesim kırılsın,
Yüreğim bağıra bağıra titrese de
Sen duy diye… sen bir kez dönüp bak diye!
Özledim…
Öyle bir özledim ki seni,
İçimde boşalan her nefesi senin yokluğun dolduruyor,
Ve ben her nefes alışımda biraz daha batıyorum bu karanlığa…
Ve bil sen, benim…
Gelmesen de… beni duymasan da…
Benim kalbimde hâlâ yasın tutuluyor,
Çünkü içimde yaşayan tek gerçek sensin…
Ve en çok acıtan da bu:
Seni silmeye gücüm yok.
@NURAL BEKTAŞLI