1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
118
Okunma
GECE DİVANI
Mühürledi kapıları gece, zifiri ve ağır,
Yalnızlık başucumda, müebbet yemiş bir sanık.
Sessizlik bilenmiş, kınından çıkmış bir kılıç,
Her nefes alışım, ciğerimde dönen kör bıçak.
Yargısız bir sorgu başlar tavanın seyrinde,
Göğsüme çöker ansızın o buzdan karabasan.
Kaçsam kurtulamam, bağırsam duyulmaz sesim,
Kendi mahkememde, hem suçlu hem yargıç olan ben.
İçeride kopan bu fırtına neyin habercisi?
Hangi kasırga devirdi, umudun direklerini?
Gözyaşı değil bu, bendini yıkıp geçen sel,
Sürükler önüne kattığı ne varsa; çaresiz bir el.
Ve tufan dinince geriye kalan o sessiz enkaz,
Ne kılıç kesiği acıtır artık, ne gecenin ayazı.
Yürekte kanayan tek bir yara, silinmez bir iz:Adı özlem
Sonu gelmez bir kışın, gelmeyen yazı.
5.0
100% (1)