0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
Keşke hiç başlamasaydı desem,
O güzel günlere haksızlık olur…
İçime işleyen o kahkahan,
Sokak lambası gibi duruyor hâlâ,
Yolu gösteriyor ama
Götürdüğü yer hep karanlık olur.
İyi ki yaşandı desem,
Bu yaralara nasıl isim takarım bilmiyorum.
Tutundukça kanatan dallar gibisin;
Dokunsam acıtıyor,
Bıraksam üşütüyor içimi…
Bir orta yol yok sanki,
Seninle hep uçurum,
Sensiz hep durgun bir ölüm.
Ben kendime kaç kez söz verdim,
Kaç kez unuttum seni
Bir sigaranın dumanına,
Bir kahve fincanının dibine,
Bir şarkının suskunluğuna gömdüm…
Ama her defasında
Adın geri dönüyor dudaklarıma,
Sanki hiç öğrenmemişim
Gitmesini bir anının bile.
Seninle geçen günleri silmek istesem,
Ellerim titriyor,
Hatıralar dağılıyor masaya;
Toplasam ağlatıyor,
Dağıtsam daha beter yanıyorum.
Yani ne seni silebiliyorum,
Ne de seninle yaşayabildim
Düşmemiş bir gölge gibi.
“Keşke” diyemiyorum,
Günah sayıyorum mutlu olduğumuz zamanlara.
“İyi ki” diyemiyorum,
Çünkü içimde bıraktığın boşluk
İnsan boyundan büyük bir yara.
Ben bu acıya kılıf bulamam,
Örtüsü yok kırılanın,
Tamiri yok dökülenin…
Ama yine de biliyorum,
Her insan en çok
Dokunduğundan,
İnandığından,
Bir zamanlar uğruna diz çöktüğünden
Kırılır…
Ve ben
Belki de en çok
Sana inandığım için
Böylesine parçalandım.
Şimdi?
Şimdi yalnızlığı katlayıp
Kalbimin başucuna koyuyorum.
Gece olunca konuşsun,
Sabaha doğru susun,
Belki acıya sabır olur.
Ama ne olursa olsun,
Bir gün gelir de
Seni düşünmeden uyursam,
Bil ki o gün
Ne seni yenmiş olurum
Ne de kendimi…
Sadece alışmış olurum
Sensizliğin ağır kapısına.
Ve belki o zaman,
Bu acıların bir kılıfı olur kim bilir…
Ama bugün?
Bugün hiçbir şeyin yok.
Bugün sen hâlâ
İçimde ince ince kanayan
Bir “keşke” ile
Derin bir “iyi ki” arasında
Sıkışıp kalmış bir sızı…
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)